Bir ülkenin varoluşunu sağlayan en önemli değerlerden biri olan Cumhuriyet, bir bakıma ülkenin kuruluş anının da miladı olarak astrolojik bir kavram ifade ediyor. Dolayısıyla bireyler veya eylemlerin astrolojik analizlerini yaparken, ülkelerin de mevcut potansiyellerini ve gelecekte karşılaşılabilen olumlu veya olumsuz fenomenlerini astroloji sayesinde belirleyebiliyoruz. Mundane Astroloji (dünya astrolojisi) teknikleri ve göstergeleriyle tıpkı bir bireyin doğum, progres (ilerletilmiş) veya solar return (güneş dönüşü) analizleri eşliğinde bir ülkenin de mevcut durumunu veya geleceğinde karşılaşabileceklerinin öngörülmesi mümkün hale geliyor.
Ben bugün ülkemizin bir yıllık döneminde, yani 28 Ekim 2017 ve 2018 arasındaki bir yıllık güneş dönüşünü analiz etmeye çalışacağım.
Yukarıdaki astroloji haritasında Türkiye Cumhuriyeti'nin önümüzdeki bir yıllık süreçteki gidişatını irdelemeye çalışalım. Solar Return (güneş dönüşü) haritaları, bir kişinin, olayın, eylemin, ülkenin, canlı veya cansız bir objenin doldurmuş olduğu yaşı anıyla çıkartılan anlık "doğum günü" haritalarıdır. 29 Ekim 1923 saat 20:00'de Ankara'da Cumhuriyet'in ilanı ile kurulan ülkemizin, 94 yıl sonra güneşinin aynı dereceden geçtiği nokta, 28 Ekim 2017 tarihinde 16:09 anına denk düşmektedir. Bu anda çıkartılan doğum haritası da bir yıllık öngörümüzü belirleyeceğimiz yepyeni bir doğum haritası olarak belirlenmektedir.
Kuruluş anında MC noktasında (9.evsınırları içinde) olan Balık burcu, bu yıl ülkemiz haritasının ASC noktasında bulunmaktadır. Balık burcu yükselmektedir. Doğum haritasında Balık burcunun temsil ettiği 9.ev alanı; uzun mesafe seyahat, yolcu veya ticaret, hava yolculuğu, taşımacılık, deniz trafiği, ithalat ve ihracat, yabancı ve deniz aşırı topraklardaki meseleleri temsil eder. Bu ev ayrıca yabancılar, değişim öğrencileri, göç ve uzun mesafe haberleşme kuralları, dini ve yasal meslekler, din işleri ve ibadet mekanları, adalet, avukatlar ve mahkeme kurallarını, üniversiteler, akademiler, yüksek öğretim kurumları, bilim, yayın, kitap, yayın ve yazılı olarak aktif eğitimli sınıfları temsil eder. Akademik yayınlar, profesörler, gazeteciler ve medyayı kontrol edenler gibi profesyonel alanlar dışında, topluma karşı basının tutumunu yansıtır. Yabancı şirketler, mahkemeler, dış ilişkiler, dış ticaret, dışişleri bakanı gibi detayları da ekleyebiliriz. Dolayısıyla bu yıl ülkemizin odaklanacağı konular bilhassa yüksek öğretim kurumları, adli makamlar, dış ülkelerle olan ticari ve diplomatik bağlantılar olabilecektir. Ancak yükselen burç üzerinde Neptün ve Chiron mevcudiyeti, Chiron ile MC noktasındaki Satürn'ün partil kare teması nedeniyle olumsuz, kısıtlayıcı ve zorlayıcı etkilere maruz kalacağını göstermektedir. Kendine belirli konularda fayda sağlayamayan bir yapının, başka memeleketlerin yaralarına derman olması söz konusu olabilir. Fedakarlıklar ve körü körüne idealizm nedeniyle kaçırılacak fırsatların, ağır bir hamaset ve maneviyat yüküyle hareket edilmesi, asıl hedeflenen noktaya ulaşmakta zaman kaybı olarak gündemi oluşturabilir. Ağır ve sorgulanamaz bir din etkisi mevcudiyedini koruyacağı gibi, küllerinden doğmak açısından büyük şansa sahip bir süreçten geçen ülkede sınırlamalar ve dogmatik kurallar nedeniyle ilerlemek zorlaşacaktır.
Burada halk kitlesini temsil eden ay, kova burcunda ilerlemekte ve T.C kurulum haritasında kova burcu krizler alanına denk gelmektedir. Halkın ve muhalefetin etkisini ve sesini daha yükseltebileceği bir yıl olabileceğini söyleyebilirim. Ancak eski ve alışılagelmiş muhalefet tarzı nedeniyle pek te yol alınmasının doğru olabileceğini düşünmüyorum. Zira ay Güney Ay düğümü ile kavuşum halinde bulunuyor. Tüm muhalefet yöntemlerinin ve söylemlerinin artık değişmesi gerektiği yönünde bir işaret veriliyor.
Türkiye Cumhuriyeti yeni yaşında yeni müttefiklerle yoluna devam edecekmiş gibi gözüküyor. Mevcut müttefikleri ile de inişli çıkışlı, yeri geldiğinde oldukça sert bir diplomasi ile diyaloglarını devam ettirmek zorunda olabilir. Terazi burcunda zarar gören bir Mars yanında aynı burçta güçlü çalışan Venüs, ikili diplomatik ilişkilerde hem çatışmanın hem de uzlaşmanın mümkün olabileceğini göstermektedir.
Şimdi belirli tarihler üzerinden bir yıllık öngörümüzdeki ana meseleleri görmeye çalışalım.
10 Kasım 2017 : Halkı duygusal bir tepkiye itebilecek söylemler meydana gelebilir. Tarihin hassasiyetine bakılacak olursa, yine Cumhuriyet'e, önderine ve kazanımlarına olumsuz tepki ve söylemlerde bulunan birileri nedeniyle sinirler gerilebilir. Bu mesele nedeniyle birileri hedef şaşırtarak dikkatleri başka yöne ve içsel kavgalara kaydırma amacına erişebilir. Karışıklıkla geçebilecek bir dönemin başlangıcı olabilecek bu tarihi not etmenizi öneririm.
15 Aralık 2017 : Ağır bir toplumsal krize neden olabilecek ekonomik, siyasi veya sosyolojik bir kısıtlanma durumu. Aldığı olumlu açılar nedeniyle, sağduyu ve akılcı yöntemlerle kısa sürede aşılabilecek bir mesele olabilir. Ancak taşları yerinden oynatabilen bir etkiye sahip de olabilir. Çok ciddi önlemler ve ekonomik reçetlerle karşılaşabiliriz. Ani ve beklenmedik bir kararla alışık olduğumuz bir finans sisteminden uzaklaşabiliriz. Maddi veya manevi bir ambargo ile karşılaşıp yüzümüzü başka hizmet alanlarına ve müttefiklerine çevirebileceğimiz bir yol ayrımından bahsedebiliriz. Vize, pasaport, vatandaşlık ve yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarına olumsuz etkiler verebilecek bir mesele ortaya çıkabilir.
7 Ocak 2018 : Hukuki ve maddi bir baskı söz konusu olabilir. Yine bir ambargo dalgası meydana gelebilir. Bunun sonucunda gayrimenkul, finans ve hukuki konularda ciddi bir yıkım ve dönüşüm oluşabilir.
31 Ocak 2018: Halkın gerçeklerle yüzleşmesinin, yakın süreçte meydana gelen tüm meselelerin gün yüzüne çıkması neticesinde farkındalıkların kazanılması.
2 -11 Şubat 2018 : Halkın ve muhalefetin harekete geçmesi. Özgürlük ve bağımsızlık adına gösteriler, daha önce deneyimlenen ve ortak motivasyon elde edilen hareketler meydana gelebilir. Halkın konfor alanını kaybetmemek için harekete geçmesi, ses getirebilecek etkinliklerin düzenlenmesi. Hukuki yaptırım gücünü elde etmek adına çalışmalar yapılması. Toplum kuruluşlarının etkisini her zamankinden daha fazla ortaya çıkarması.
3 - 16 Mart 2018 : Toplumun genelini oluşturabilecek bir kesmin manevi yara almasına sebep olacak ve daha önce deneyimlenen bir süreç yaşanabilir. Bu bir bakıma köşeye sıkıştırılma durumu meydana getirebilir. Bedel ödeme, fazla hayalci olma yanında sınırları aşma ve engelleri yıkma gibi olumlu özelliklere de sahip bir mesele ile yüzleşilmesi söz konusu olacaktır. Bu yıkım düşünce ve zihin temelli olabilir. Bir dönemin aşılması için birileri kendini feda edecektir. Bir bakıma arınma ve manevi gerçeklere sığınma süreci olarak ifade edebiliriz.
16 Nisan 2018 : Bir dönemin kapanıp, yepyeni ve olması gerekene ilerleme imkanının yakalanabileceği, optimum şartlara erişmek için çabalanacağı bir sürecin başlangıcıdır. Maddi, manevi, idari ve hukuki yöntemlerin yıkılıp yerine güçlü ve sorumlu bir yapının kurulabileceği bir kırılma noktası olabilir. Ekonomi başta olmak üzere toplum menfaatlerini ön planda tutacak, bağımsızlık ve özgürlük alanlarında halka nefes aldırabilecek düzenlemeler yapılabilir. Tamamiyle somut ve aklın ön planda olacağı bir devrim fırsatının varlığını belirttiğim bu tarihte yakalayabiliriz.
23 Temmuz 2018: Toplumsal huzurun toparlanmaya başladığı ve içsel dinamizmin tekrar hareket kazandığı, güvenli ve istikrarlı bir dönemin başlangıcı olabilir.
11 Ağustos 2018 : Tamamıyla yeni bir düzen ve devlet yönetimi üzerine kurgulu bir başlangıç yaşanacaktır. Gücün, istikrarın ve kendi bekasına odaklı bir sistemin temelleri atılabilir. 16 Nisan'da karşılaşılan fenomen her ne ise, onun kalıcı ve sürdürülebilir olmasını gerektiren tüm güncellemeler bu tarihte resmiyet kazanacaktır.
19 Eylül 2018: Yeni sağlık sistemi, yeni hizmet alanları ve kadroları oluşturulabilir.
Ekim 2018 : 95. yıldönümü kutlanacak olan Cumhuriyet'imizin medeni kanununda kadını ve kadın haklarını ön plana çıkartacak değişiklikler ve düzenlemeler yapılabilir. Kadının toplumdaki mücadelesi ve konumu daha görünür hale gelebilir.
Huzurlu ve bereketli yarınlarımızın, güçlü bir demokrasiye sahip Cumhuriyetimizin yüzyıllarca ayakta kalmasını ve vatandaşlığından gurur duyan bireylerinin sağlıklı yeni nesiller yetiştireceği bir ülkenin var olmasını diliyorum.
Şimdi belirli tarihler üzerinden bir yıllık öngörümüzdeki ana meseleleri görmeye çalışalım.
10 Kasım 2017 : Halkı duygusal bir tepkiye itebilecek söylemler meydana gelebilir. Tarihin hassasiyetine bakılacak olursa, yine Cumhuriyet'e, önderine ve kazanımlarına olumsuz tepki ve söylemlerde bulunan birileri nedeniyle sinirler gerilebilir. Bu mesele nedeniyle birileri hedef şaşırtarak dikkatleri başka yöne ve içsel kavgalara kaydırma amacına erişebilir. Karışıklıkla geçebilecek bir dönemin başlangıcı olabilecek bu tarihi not etmenizi öneririm.
15 Aralık 2017 : Ağır bir toplumsal krize neden olabilecek ekonomik, siyasi veya sosyolojik bir kısıtlanma durumu. Aldığı olumlu açılar nedeniyle, sağduyu ve akılcı yöntemlerle kısa sürede aşılabilecek bir mesele olabilir. Ancak taşları yerinden oynatabilen bir etkiye sahip de olabilir. Çok ciddi önlemler ve ekonomik reçetlerle karşılaşabiliriz. Ani ve beklenmedik bir kararla alışık olduğumuz bir finans sisteminden uzaklaşabiliriz. Maddi veya manevi bir ambargo ile karşılaşıp yüzümüzü başka hizmet alanlarına ve müttefiklerine çevirebileceğimiz bir yol ayrımından bahsedebiliriz. Vize, pasaport, vatandaşlık ve yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarına olumsuz etkiler verebilecek bir mesele ortaya çıkabilir.
7 Ocak 2018 : Hukuki ve maddi bir baskı söz konusu olabilir. Yine bir ambargo dalgası meydana gelebilir. Bunun sonucunda gayrimenkul, finans ve hukuki konularda ciddi bir yıkım ve dönüşüm oluşabilir.
31 Ocak 2018: Halkın gerçeklerle yüzleşmesinin, yakın süreçte meydana gelen tüm meselelerin gün yüzüne çıkması neticesinde farkındalıkların kazanılması.
2 -11 Şubat 2018 : Halkın ve muhalefetin harekete geçmesi. Özgürlük ve bağımsızlık adına gösteriler, daha önce deneyimlenen ve ortak motivasyon elde edilen hareketler meydana gelebilir. Halkın konfor alanını kaybetmemek için harekete geçmesi, ses getirebilecek etkinliklerin düzenlenmesi. Hukuki yaptırım gücünü elde etmek adına çalışmalar yapılması. Toplum kuruluşlarının etkisini her zamankinden daha fazla ortaya çıkarması.
3 - 16 Mart 2018 : Toplumun genelini oluşturabilecek bir kesmin manevi yara almasına sebep olacak ve daha önce deneyimlenen bir süreç yaşanabilir. Bu bir bakıma köşeye sıkıştırılma durumu meydana getirebilir. Bedel ödeme, fazla hayalci olma yanında sınırları aşma ve engelleri yıkma gibi olumlu özelliklere de sahip bir mesele ile yüzleşilmesi söz konusu olacaktır. Bu yıkım düşünce ve zihin temelli olabilir. Bir dönemin aşılması için birileri kendini feda edecektir. Bir bakıma arınma ve manevi gerçeklere sığınma süreci olarak ifade edebiliriz.
16 Nisan 2018 : Bir dönemin kapanıp, yepyeni ve olması gerekene ilerleme imkanının yakalanabileceği, optimum şartlara erişmek için çabalanacağı bir sürecin başlangıcıdır. Maddi, manevi, idari ve hukuki yöntemlerin yıkılıp yerine güçlü ve sorumlu bir yapının kurulabileceği bir kırılma noktası olabilir. Ekonomi başta olmak üzere toplum menfaatlerini ön planda tutacak, bağımsızlık ve özgürlük alanlarında halka nefes aldırabilecek düzenlemeler yapılabilir. Tamamiyle somut ve aklın ön planda olacağı bir devrim fırsatının varlığını belirttiğim bu tarihte yakalayabiliriz.
23 Temmuz 2018: Toplumsal huzurun toparlanmaya başladığı ve içsel dinamizmin tekrar hareket kazandığı, güvenli ve istikrarlı bir dönemin başlangıcı olabilir.
11 Ağustos 2018 : Tamamıyla yeni bir düzen ve devlet yönetimi üzerine kurgulu bir başlangıç yaşanacaktır. Gücün, istikrarın ve kendi bekasına odaklı bir sistemin temelleri atılabilir. 16 Nisan'da karşılaşılan fenomen her ne ise, onun kalıcı ve sürdürülebilir olmasını gerektiren tüm güncellemeler bu tarihte resmiyet kazanacaktır.
19 Eylül 2018: Yeni sağlık sistemi, yeni hizmet alanları ve kadroları oluşturulabilir.
Ekim 2018 : 95. yıldönümü kutlanacak olan Cumhuriyet'imizin medeni kanununda kadını ve kadın haklarını ön plana çıkartacak değişiklikler ve düzenlemeler yapılabilir. Kadının toplumdaki mücadelesi ve konumu daha görünür hale gelebilir.
Huzurlu ve bereketli yarınlarımızın, güçlü bir demokrasiye sahip Cumhuriyetimizin yüzyıllarca ayakta kalmasını ve vatandaşlığından gurur duyan bireylerinin sağlıklı yeni nesiller yetiştireceği bir ülkenin var olmasını diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder