Takipçilerim muhtemelen hatırlayacaklardır ki son iki aydır periyodik takvim veya kronolojik sıralamaları hazırlamıyordum. Hepimizin ortaklaşa olarak deneyimlediği felaketleri ve karanlık haberleri ben de kendi payıma düşeni kadar gündemimden uzaklaştırmak istedim. Yokmuş gibi farz etmeye çalıştım. Çünkü her zamanki mottom olarak "bizden önce de böyleydi, bizden sonra da böyle olacak" kafasıyla olayları anlamlandırmaya çalıştım. Deprem olacak, yıkıntların içinden yılanlar çıkacak ve hepimizi zehirleyerek kemirecek mi demem gerekiyor, bilemiyorum. Bugüne dek hep astrolojik etkilerde görebildiklerimi paylaştım. İnsanları korkutmaktan ve endişeye sevk etmekten uzak durmaya çalıştım. Üstelik onlarca felaket tellalının, çözüm üretmeyen ve mütemadiyen kötü olasılıkları sıraladığı bir ortamda inatla kendi doğrularımla ilerliyorum.
Fazla uzatmadan Ağustos ayında maruz kalacağımız etkilerden bahsetmek istiyorum. Belki bu kronolojik çalışma, olumsuzluklardan bir nebze uzaklaşmanıza vesile olur.
Her ay olduğu gibi, bu ay da bir dolunay ve bir yeniay meydana gelecektir. Ay düğümlerinden uzaklaştığımız için Kasım ayına kadar herhangi bir tutulma olmayacaktır. Ancak Koç burcunda ilerlemekte olan Mars ile Oğlak burcunda kümelenmiş Jüpiter, Plüton ve Satürn arasındaki kare açılar, Ağustos ayına damgasını vuracaktır. Çok güçlü enerjilerin oluşacağı bu durum, hepimizi, tüm burçların mensuplarını etkileyecektir. Zaten astrolojik herhangi bir fenomen, mutlaka ki güneş veya yükselen burcumuz ne olursa olsun, bulunduğu alandaki temadan dolayı hepimizi farklı etkilerle tetiklemektedir. Dolayısıyla, şu,bu burca şöyle iyi gelir, berikini şöyle vurur gibisinden ortalama serzenişlere itibar etmek boşunadır. Zaten bir süredir de burçlara göre afaki yorumlardan kendimi uzak tutmaya çalıştığımı fark ediyorsunuzdur. Çünkü burç yoktur, doğum haritası vardır. Hepimizin de doğum haritalarımızın vaad ettiklerine göre çıkarımlar sağladığınızı artık idrak ettiğinizi düşünüyorum. "İki kelime bir şeyler söyle bari" ricalarınıza üzülerek itibar edemiyorum. Çünkü herbirimiz ayrı ve kendine özel doğum haritalarına sahibiz ve yaklaşık 3 saat süren bir analize haksızlık etmemeyi tercih ediyorum.
Hızlı bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin güneş dönüşü üzerinde Ağustos 2020 ne gibi etkiler sunacak veya hangi olasılıklara sahip olacağız; bir bakalım.
İçteki harita Türkiye Cumhuriyeti'nin 29 Ekim 2019 - 28 Ekim 2020 tarihleri arasındaki bir yıllık güneş dönüşünü betimlemektedir. Dışarıdaki harita ise 1 Ağustos tarihinde, herhangi bir saat aralığında açtığım transit haritasıdır. Burada amacım, bir ay boyunca, yani Güneş'in 9 derece Başak burcuna kadar ilerlediği zaman aralığında ülkenin başına gelecek meseleler için bir projeksiyon çıkarmaktır. Olayın teknik kısmına dalarsam elbette ki daha fazla detay isteyeceksiniz ama bunu ileri seviye astroloji derslerimde aktarabildiğim ve saatler alacağı için size sadece özünü vermeye çalışıyorum.
Güneş dönüşü haritasındaki Mars ile transit Mars arasında kesinleşecek karşıtlık, en vurucu etki olarak dikkatimi çekiyor. Burada bir savaş olasılığından bahsedebiliriz. Saldırı ve bu haksız saldırının karşısında verilecek güçlü bir savunma hali olabilir. Mars'ın 14 Kasım 2020 tarihine kadar Koç burcunda, uzun bir retro süreci geçirip ilerleyeceğini, haritanın 4.evindeki Jüpiter, Plüton ve Satürn'ün de bu Mars karşıtlığına kare açı oluşturacağını da hesaba katarsak çok ağır bedeller ödeyebileceğimizi söylemek yanlış olmaz. 22 Ağustos'tan itibaren Güneş Başak burcuna geçerken, Venüs'de 4.evdeki kötücüllerle karşıt açı kalıbı oluşturmaya başlayacak. Ekonominin ve para piyasalarının enikonu gümlemeye başladığı tarihlere giriyor olacağız. Zaten uzatmaları oynadığımızı görmemek büyük ahmaklık olacaktır ama hükümetin IMF ve benzeri para simsarları ile temasta olduğunu düşünüyorum. Orada, burada, video kanallarındaki felaket tellalarının söylemlerine ve olasılıklarına katılmamak elde değil ama elden de önlem adına bir çare gelmemektedir. 1 saatlik bir youtube yayınında 25 tane reklam alıp insanlığa karanlık pompalayan yayınlardan uzak durursanız tekamülünüzü devam ettirmeniz daha kolay olacaktır. Depresyon, yabanilik, hoşnutsuzluk ve tatminsizlik duyguları bir araya geldiğinde hepimiz birer ruh hastası olup çıkarız. Başkaları kazanırken sizler bunalımı kucaklamayınız. Çünkü insanlar umutsuzluk pompalayarak para kazanıyorlar. Her zamanki mottomu yineliyorum : " birilerinin cehennemi diğer birilerine cennet görünmektedir"
Diğer taraftan, süregelen pandemi belasının da Ağustos ayında körükleneceğini hatırlatmak isterim. Eğer genetiğe ve yaşa göre geliştirilmiş bir biyolojik silahsa, henüz istenilen kırım sayılarına ulaşamadıkları için, türlü bahanelerle biraz daha ölüm fırtınaları estirmeleri gerekecektir. 5G teknolojisinin, dijitalleşmeyi pompalayan bir gidişatta hem destek, hem de radyasyon destekli ölüm silahı olması da komplo teorisi (!) değildir ne yazık ki...Bilim kasan profların, doçların ve bilimum beyin yakan teknoloji fetişlerinin, toplam kütlesi 1gr. bile etmeyen bir virüsün yol açtığı ölümlere herhangi bir çare üretememeleri, her ne hikmetse virüsün çoğalmasına ve ölümcül hale gelmesine neden olan etkenleri "safsata" olarak değerlendirmeleri de trajikomik bir çelişkiden ibarettir. Burada kişisel olarak bağışıklık sistemini güçlü kılacak girişimlerde bulunmalı, dip dibe kalabalık yerlerden kaçınmalı ve kişisel izolasyonu sağlamaktan başka, evlerimizde mümkün oldukça modemi kontrol altında tutup wifi sistemlerinin yaydığı radyasyonu azaltacak çareler üretmeliyiz.
Felaket senaryolarını yazmadan ve bunlara inanıp karalar bağlamadan önce de biraz ezoterizm, biraz metafizik ve biraz da tarihsel döngülere kafa patlatıp kişisel çıkarımlara ulaşmalıyız. Kanafir güçlerin sağa sola çekelediği köleler gibi değil, kendi özgür irademizle kendi kişisel yolumuzu çizmemiz gereken bir dönemeçte bulunuyoruz. Çünkü bilimi de, teknolojiyi de, ekonomiyi de kendi menfaatlerine göre eğip büken, kendi oluşturdukları gerçekliklere büyük kitleleri inandıran bir yapı ile yüzleşmiş durumdayız. Bir kıyamet (aydınlanma) sürecinde bulunuyoruz. Kitleler halinde değil, bireysel olarak kıyametimizi algılayıp, buna göre kuramlar belirlememiz gerekiyor.
Türkiye cephesinde meydana gelecek olasılıkları sıralarsam;
- Büyük bir mali yıkım, uyarıları dikkate almayıp kendi bildiğini uygulayan hükümetin küresel güçler tarafından köşeye sıkıştırılması
- Laikliği, cumhuriyeti ve aslında bir bütün halinde 6 Ok felsefesini sürekli kaşıyan ve infial yaratan odakların bu asap bozucu harekatlarına devam etmesi
- Sınır komşularla olabilecek bir savaş hali...Doğu Akdeniz-Güney Kıbrıs-Yunanistan-Suriye derken Libya'daki meselenin de bu gerginliklere tuz biber ekmesi yanında Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışmanın da içine balıklama dalan bir hükümetin, kendi tabanını konsolide etmesi amacıyla hep aynı rolleri oynamaya devam etmesi beklenebilir. Nasılsa buna tepki verebilecek bir muhalefet bulunmuyor.
- Osman Kavala meselesinde dış etkili bazı şantaj oyunlarıyla karşılaşmamız mümkündür. Hapiste yatan birçok muhalif gazeteciden ziyade bu Kavala meselesinin daha ön plana çıkartılacağı kanaatindeyim.
- Haritanın 8.ev alanında bulunan Uranüs ile Güneş'in partil kare açıya gireceği 3 Ağustos Kova dolunayında, turizm ve eğlence yerleriyle ilgili kesin bir kapanış meydana gelebilir. Bu sektörlerde büyük yıkımlar, iflaslar ve bir daha eskiye döndürülemeyecek kapanışlar deneyimleyebiliriz. Tiyatro, sinema, turistik tesisler ve benzeri rekreasyon alanlarında, para kazandıran eğlence sektörlerinin hepsinde bu yıkım oluşabilir. Havacılık endüstrisinde de böyle bir kırılma noktası oluşabileceğini düşünüyorum. Köklü turizm firmalarının ve havayolu servislerinin teker teker iflasını açıklaması mümkündür. Aynı benzer durum spor klüpleri için de rastlanabilir bir durumdur.
- Aynı temadan yola çıkarsak, bankacılık ve finans kurumlarının da Ağustos ayının ilk yarısında ağır sonuçlarla karşılaşması olası gözükmektedir. Altın ve dövizin yükselişe geçmesi ve kazanç sağlayacak kalemlerin teker teker çökmesi nedeniyle hazine dahil olmak üzere birçok devlet bankasının konkordato ilan etmesi gündeme gelebilir. Milli (!) firmaların da bir gecede merkezlerini off shore ada devletlerine aktarması şaşırtıcı olmayacaktır.
- Güneş, Ağustos sonuna doğru Başak burcuna girdikten sonra kontrol edilmesi zor bir şekilde ikinci pandemi dalgasının hissedilmeye başlaması şaşırtıcı olmayacaktır. Buna bağlı olarak okulların açılması ikinci bir talimata (!) kadar iptal edilebilir. Talimatları tek bir kişinin verdiği bir ülkede, haritanın 12.evinin getireceği kontrol dışı her türlü fenomene şaşırmamak gerekmektedir. "Vaka ve ölüm sayılarının birdenbire bu kadar artacağını tahmin edememiştik" söylemine hazırlıklı olmamız beklenebilir. Keza, bir süredir kare açı kalıbında bulunan Venüs ve Neptün, maddi/manevi her türlü konuda, bilhassa sağlıkla ilgili gerçeklerin çarpıtıldığını işaret etmekteydi. Masallara inanmanın da bir şekilde bedelini Ağustos ortasından itibaren ödemeye başlayacağız.
- Güneş'in Aslan burcundaki yolculuğu sırasında, güneş dönüşü haritasında Akrep burcunda ilerleyen Ay, Venüs ve Merkür ile sert etkileşimlerde bulunacaktır. Bu durum 19 Ağustos günü oluşacak yeniay konumuna denk düşmektedir. Para kaynakları, finans bağlantıları ve eğitimle ilgili blokajları da bu yeniay sürecinde idrak etmemiz mümkündür. Okulların ertelenmesi, borsanın değer kaybetmesi, altın ve gümüşün önlenemez yükselişi karşısında başta bizim para birimimiz olmak üzere tüm gezegendeki para işleyişindeki sıkıntı gündeme oturacaktır. Burada ağır blokajlar mevcut. Yeni bir emtia değerine geçiş, yeni bir spekülatif yatırım sistemine doğru yönelim gibi durumlar hem oldukça sancılı, hem de halkları giderek fakirleştiren bir yapı meydana getirecektir.
- Yitip bitmeyen orman yangınlarının varlığından da bahsetmek isterim.
Şimdi biraz daha detaya girip kronolojik olarak gezegen hareketlerini yazmaya çalışacağım.
1 - 6 Ağustos tarihleri arasında Merkür ve Plüton, 180 derecelik zorlayıcı bir karşıt açı kalıbına sahip olacaklar. Merkür'ün Yengeç, Plüton'un ise Oğlak burcunda retro konumda olduğu bu görünümde, zorlayıcı yaptırımlar, bir türlü kurtulmak istenip de kopulamayan inanç kalıpları ile yüzleşmek, bunları telafi etmek ve kişisel bünyede dengeye oturtmak gerekecektir. Güven temasıyla ilgili ağır deneyimler beklenebilir. Ölüm veya felaket haberleri artabilir. Yasadışı ticaret, casusluk vakaları, tacizler, tecavüzler ve akla hayale sığmayan, rahatsız edici bilgilerle karşılaşabiliriz. Kıskançlık kavramının hayatlarımızın ortasına oturması mümkündür. Zararlı ve yıkıcı bir teknolojinin ifşa olmasını bekleyebiliriz. 3 Ağustos'ta gerçekleşecek Kova burcu dolunayı bu konuda önemli bir farkındalığı beraberinde getirecektir.
3 Ağustos'ta Kova burcunun 11.derecesinde bir dolunay meydana gelecektir. Özgülük, bağımsızlık ve isyan temalarıyle ilgili çözülmeler, farkındalıklar ve ifşaatler ortaya çıkabilir. Bu konuyla ilgili ayrı bir makaleyi okuyabileceksiniz.
4 - 9 Ağustos tarihleri arasında Merkür ve Satürn, 180 derecelik zorlayıcı bir karşıt açı kalıbına sahip olacaklar. Merkür'ün Yengeç, Satürn'ün ise Oğlak burcunda retro konumda olduğu bu görünümde, kişinin kendi yakın çevresi ve bilhassa ailesiyle bir arada izole olması beklenebilir. Ağır hareket etme durumu ve algı kapasitesinde düşüş beklenebilir. Kötümser yaklaşımlar ve fikirler, otorite karşısında boyun eğme veya ilerici fikirlerin gelenekçi anlayış tarafından engellenmesi beklenebilir. Korkular ve kompleksler daha belirgin hale dönüşebilir. Baba-evlat ilişkilerinde çekişmeler ve fikir ayrılıkları gözlemlenebilir.
4 - 10 Ağustos tarihleri arasında Mars ve Jüpiter, 90 derecelik zorlayıcı bir kare açı kalıbına sahip olacaklar. Mars'ın Koç, Jüpiter'in ise retro pozisyonda Oğlak burcunda olduğu bu görünümde, spordan kaynaklanan sorunlar ve sakarlıklar, dini ve felsefi konuların kötüye kullanımı, yolculuklarda kaza riski, ruhani savaş hali, sert siyaset yapma potansiyeli ve bu alanda şahit olabileceğimiz ağır tartışmalar yanında agresif politik arena ve fanatizm dozunun yükselmesi beklenebilir. Bu 6 günlük süreçte bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasını ayrıca tavsiye ederim. Mars'ın en güçlü, Jüpiter'in ise en zayıf olduğu konumda gerçekleşen bu sert açı kalıbının kanser ve sarılık hastalıklarına sebebiyet vermesi bir risk oluşturmaktadır.
5 Ağustos'ta Merkür, Aslan burcuna geçiş yapıp 20 Ağustos tarihine kadar bu burçta seyredecektir. Düşüncelerimizi güvenle ifade edebileceğimiz bir sürece giriyoruz.. Dediğim dedik bir tavır takınmamız mümkündür. Gurur ve bazen üstten bakan, ukalaca "ben bilirim" gibi bir tarza sebebiyet verebilir. Bir konuda bilgisiz olunduğunun ortaya koyulmasına katlanamayabiliriz. Merkür Aslan sürecinde tiyatrolar, sanat etkinlikleri ve eğlenceyle ilgili konularda kararlar, yaptırımlar ve yeni normallere göre geliştirilecek bir plan ortaya konulabilir. Düşüncelerimizden ve yeteneklerimizden dolayı beğenilmek ve takdir toplamak isteyeceğiz. Ailemize ve sevdiklerimize karşı oldukça sadık, korumacı ve sevgi dolu bir tutum sergilememiz mümkündür.. Çocuklarımızla ilgili alınacak kararları Merkür Aslan sürecinde halletmemiz doğru olacaktır.
7 Ağustos'ta Venüs, Yengeç burcuna geçiş yapıp 6 Eylül tarihine kadar bu burçta seyredecektir. Daha evcil, yumuşak, duygulu ve romantik davranışlara bürüneceğimiz zamanlarda yol alacağız. Evlerimizde ve kendimizi güvende hissettiğimiz yaşam alanlarında mutlu olmaya çalışacağız. Harcamalarımızı da yaşam alanlarımızı daha huzurlu kılmak için yönlendirebileceğiz. Eski arkadaşlıklarımıza dönmek, onlarla vakit geçirmek isteyebiliriz. Anı biriktirme kavramına aşina olacağımız bir süreçte yolculuk edeceğiz. Güven duymaya, ve korunma altında hissetmeye ihtiyaç duyacağız.
13 - 19 Ağustos tarihleri arasında Mars ve Plüton, 90 derecelik zorlayıcı bir kare açı kalıbına sahip olacaklar. Mars'ın Koç, Plüton'un ise retro pozisyonda Oğlak burcunda olduğu bu görünüm, belki de yılın en yıkıcı etkilerini hissedeceğimiz 6 günlük bir süreci önümüze koyacaktır. Tecavüz, cinsel taciz vakaları, katliamlar, azınlıklarla ilgili problemler gündeme gelebilir. Bu bir savaş etkisidir ve hem ulusal, hem de global olarak çok yıkıcı etkilere sahip bir astrolojik görünümdür. Mars'ın en güçlü olduğu konumda, astolojinin en kötücül gezegeni Plüton ile sert açı kalıbına girmesi en son 1-6 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleşmişti. (6 Şubat 2019'da İstanbul Kartal'da Orhantepe Mahallesi'nde bulunan 7 katlı bir bina çöktü. Olayda 21 kişi öldü, 14 kişi yaralı kurtarıldı.)
15 Ağustos'ta Uranüs, Boğa burcunun 10.derecesinde retro hareketine başlıyor. 14 Ocak 2021 tarihine kadar aynı burcun 6.derecesine kadar gerileyecektir.
16 - 20 Ağustos tarihlerinde Güneş ve Mars arasında 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşacaktır. Güneş'in Aslan, Mars'ın ise Koç burcunda olduğu bu en güçlü görünümde, savaş baltaları enikonu ortaya çıkacaktır. Cesaret gerektiren konularda harekete geçme durumu mümkündür. Çok güçlü liderliklerin ortaya çıkabileceği ve kitlelerin belirli amaçlar uğruna bu liderleri takip edeceği bir yapılanma söz konusu olabilir. Hırs, rekabet, yarış ve başarı elde etmek için her yolun mübah olacağı bir süreç yaşanacaktır. Düşünmeden harekete geçme eğilimi de olasıdır. Problemler barışçı olarak çözülmeyecektir. Dolayısıyla global bir savaş hali, meydan okuma, ifşaatler ve sonrası düşünülmeden atılan kararlı adımlar beklenebilir. Bu belirttiğim tarihler arasında kalp sorunları olan kişilerin azami dikkat sarf etmesini önemle rica ediyorum. Hatta uyarıyorum. Güneşe maruz kalmaktan ötürü oluşabilecek sorunlar, tansiyon sorunları ve bilhassa kalp krizlerine neden olabilecek davranışlardan kaçınılması gerekmektedir.
17 - 21 Ağustos tarihlerinde bu sefer de Merkür ve Mars arasında 120 derecelik destekleyici bir üçgen açı kalıbı oluşacaktır. Merkür'ün Aslan, Mars'ın ise Koç burcunda olduğu bu görünümde, hırslı ve saldırgan konuşma tarzı, zorbalık uygulama, eğitim ve uygulama için eyleme geçme (burada okulların başlaması mı yoksa ertelenmesi mi belli olabilir), rekabet ortamı, uzlaşma için söz düelloları ve tehditlerin havada uçuşacağı ortamlar oluşabilir. Hızlı araç kullanmaktan oluşabilecek kazalara karşı dikkatli olunması gerekecektir. Her türlü ticari faaliyette etik kurallardan uzaklaşılması ve hedeflere ulaşmak için her yolun mübah sayılması beklenebilir. Kavga-gürültü zamanlarından geçmiş olacağız.
19 Ağustos tarihinde Aslan Burcunun 26.derecesinde bir yeniay meydana gelecektir. Güçlü etkilere sahip olan bu yeniayın Türkiye'nin güneş dönüşü haritasında vereceği etkilerden bir önceki bölümde bahsetmiştim. Yeniay tarihine doğru olasılıklardan sosyal medya kanallarım vasıtasıyla bahsedeceğim.
20 Ağustos'ta Merkür, Başak burcuna geçiş yapıp 5 Eylül tarihine kadar bu burçta transitine devam edecektir. Yönettiği burç olan Başak'ta ilerleyen Merkür sayesinde planlı, programlı ve titiz bir çalışma için gerekli donanıma sahip olacağız. Önümüzdeki dönem için gerekli iş planlarının bu tarihler arasında yapılması faydalıdır. Arızalı gereçlerin tamir edilmesi, tüm ihtiyaç duyulan donanımların işler hale getirilmesi, bakımlarının eksiksizce uygulanması için uygun zamanlardır.
22 Ağustos'ta Güneş Başak burcuna geçiş yapacaktır. Yazın rehavetinin ortadan kalkması, hayatlarımızın işlerliği için gereksinimimiz olan somut veya soyut kavamlara odaklanılması gereken bir aylık sürece başlamış olacağız.
24 - 30 Ağustos tarihleri arasında Mars ve Satürn, 90 derecelik zorlayıcı bir kare açı kalıbına sahip olacaklar. Mars'ın Koç, Satürn'ün ise retro pozisyonda Oğlak burcunda olduğu bu görünüm, Ağustos ayının kritik astrolojik dönemlerinin ikincisi olacaktır. Her iki "kötücül" gezegenin de tam kapasite kendi yönettikleri burçta çalışmaları nedeniyle; Eyleme geçmekte gecikme, zamanı iyi kullanamama, kısıtlanmışlık hissi, baş bölgesiyle alakalı rahatsızlıklar, özgüven kaybı, diş veya ortopedik problemler, kalpte damar tıkanıklığı riski yanında yine orman yangınları ile karşılaşma sorunsalı doğabilir. Bilhassa ileri yaşlarda bulunan kişileri olumsuz etkileyebilecek bu etkiye karşı tetikte olunması gerekmektedir. Fiziki girişimlerin engellenmesi olarak da genelleyebiliriz.
28 Ağustos - 1 Eylül tarihlerinde Venüs ve Neptün arasında 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşacaktır. Venüs'ün Yengeç, Neptün'ün ise Balık burcunda retro konumda bulunduğu görünümde, romantizm ağırlıklı aşk ilişkileri geliştirmek mümkündür. Ancak gerçekçi olmayan veya hayalci tavırlar nedeniyle yaşanılan ilişkinin cidden aşk mı olduğu konusunda dikkatli olmak gerekebilir. Empati kurma konusunda yoğunlaşacağımız için kişilerin birbirine vereceği manevi destek güçlü ve geliştirici olacaktır. İdealist ilişkiyi belirlemek mümkündür. Bunun yanında görsel sanat dallarında başarılı ve hayal gücünü ortaya koyan yapıtlar öne çıkabilir. Su burçlarında olan bu iki iyicil gezegenin destekleyici açı kalıbında olması, genel itibarıyla insan ilişkilerinde olumlu ve ılıman bir süreç deneyimletecektir.
29 Ağustos - 2 Eylül tarihlerinde Merkür ve Jüpiter arasında 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşacaktır. Merkür'ün Başak, Jüpiter'in ise Oğlak burcunda retro konumda bulunduğu görünümde, kaçmış fırsatların tekrar gündeme alınması beklenebilir. Olumlu yaklaşım ve ihmal edilmiş iletişimleri canlandırmak gerekebilir. Gevezelik etmeden iletişim kurmak önemlidir. Eğitim veya iş seyahatleri etkin hale gelebilir. Her ne kadar ortaöğretimin başlangıç tarihi bu aralığa denk düşse de, pandemi nedeniyle doğabilecek gecikmeler işin seyrini değiştirebilir. Akademik eğitim başlangıcı da bu tarihler arasında belirlenebilir. Süregelen pandemi döneminin verdiği zararları giderebilmek için teknikler geliştirilebilir. Sağlık alanında önemli buluşlar ortaya çıkabilir. Aşı veya ilaçla ilgili ilerleme sağlanabilir. E ticaret ve uluslararası dolaşımla ilgili yeni kurallar geliştirilebilir. İleri teknoloji çalışmaları ve bilhassa toprak reformu, sağlıklı besin zinciri için alınacak önlemler de bu tarihler arasında verimli kılınabilecektir. Spor karşılaşmaları için yeni normallere (!) uygun bir düzenek oluşturulabilir.
31 Ağustos - 4 Eylül tarihleri arasında Venüs ve Plüton, 180 derecelik zorlayıcı bir karşıt açı kalıbına sahip olacaklar. Venüs'ün Yengeç, Plüton'un ise Oğlak burcunda retro konumda olduğu bu görünümde, aşk ilişkileri başta olmak üzere tüm yakın çevre ilişkilerinde zorbalık, aile içi taciz vakaları yanında alışageldiğimiz ekonomik sistemin çöküşüyle ilgili esaslı bir kırılımla yüzleşmemiz mümkündür. Devalüasyon yanında enikonu otokrasiye varan bir yapı nedeniyle sosyal bir patlamanın ayak izlerini hissetmeye başlamamız mümkündür. Türkiye'nin kuruluş haritasına göz önüne aldığımızda, haritanın 1-7 askında meydana gelecek bu karşıtlık, müttefik sanılan bir devletin kirli oyunları ile yüzleşmek olarak da tercüme edilebilir. Ayın tam kapanışında maruz kalacağımız bu tatsız durumun kalıcı etkiler bırakması ve topyekün bir dönüşüme sebebiyet vermesi de olasılık dahilindedir.
Dikkatli, sakin ve tüm sağlık riski taşıyan etkilerden uzak bir Ağustos ayı dilerim.
Kişisel doğum haritalarınızın detaylarını öğrenmek, güncel etkilerle ilgili tavsiyeler almak ve bir yıl boyunca maruz kalabileceğiniz etkileri kronolojik olarak öğrenmek isterseniz tarafımdan danışmanlık alabilirsiniz.
Tüm iletişim bilgilerimi aşağıda paylaşıyorum. Sosyal medya hesaplarımdan günlük yorumları takip edebilirsiniz.
Facebook : Oytun Işlar - İnsan Mühendisliği Kişisel Gelişim Danışmanlığı
Twitter : @OytunIslar
Instagram : @oytun_islar
whatsapp : +90 532 4141877
e-mail : oytunislar@gmail.com
