25 Kasım 2013 Pazartesi

Bilinçaltı temizliği ile özgürleşin!...

Bilinçaltı temizliği üzerine onlarca bilgiye erişebildiğinizi görür gibiyim. Her biriniz merakla bunu başarabileceğinizi, hatta deneyebileceğinizi düşünüyorsunuz, en azından... Geçmişinizde size olumsuz etkisi olan insanları affetmek ve başınızdan geçen tatsız fenomenleri affetmek başlığı altında; "ayağınızı kaydıran şirket elemanını affetmek", "size boyunuz takan eski sevgilinizi affetmek", "paşa dedenizden gelen mirasın üzerine konup sizi ortada bırakan akrabalarınızı affetmek", "kariyerinizin doruğundayken yerine gelebilme ihtimalini görüp ayağınıza takozu koyan patronunuz veya müdürünüzü affetmek", "evinize girip soyup soğana çeviren hırsızı affetmek", "yaşadığınız memleketi kötü yöneten niteliksiz yöneticileri affetmek", "karınızı/kocanızı ayartan dostunuzu affetmek"...uzar gider tüm bu affedip özgürleşme didinmeleri...

Beyninizin içindeki soyut hareketlerin bu denli basit değişimleri yapabileceğine inanıyor musunuz her şeyden önce?

Somut gerçekliklerle dolu olumsuzluklardan kurtulabilmek mümkün evet; bağımlılıklar, alışkanlıklar, tercih etmediğiniz ancak uyguladığınız davranışlar değiştirilebilir. Çünkü bunları beyninizin verdiği komutlara göre bedeniniz uygulamaktadır. Beyninizin alışık olduğu kodları beylik tekniklerle değiştirip istenilen veya olması gereken fiziki davranışlara ulaşmak olasıdır. Obezlikten de kurtulursunuz, sigaradan da, alkolden de...hatta ismi lazım değil o pis hastalığı bile yenebiliyorlar hipnoz seansları ile...(ben denemedim, kefil olmuyorum gerçekliği hakkında)

Öyle "bilinçaltını temizledim; kinden, nefretten, haksızlık duygusundan seni arındırdım" demek ne kadar inandırıcı sizce?

Kin, nefret, aşk, sevgi fenomenleri soyuttur. Beyninizin bu fenomenlere karşı verdiği tepkiler bedensel değişimlere neden olmaz. Dolayısıyla yenilen kazığı affedip özgürleşme gibi bir aldatmaca söz konusu olamaz. Özgür hissetmek karmasal bir davranıştır. Her zihnin özgürlüğü algılayış biçimi farklıdır. Affetmekle özgürleşme arasında hiçbir mantık bağı görmüyorum. Affetmek yaratıcının insiyatifinde olan bir fenomendir. İnsan özelliğine sahip bir canlının, başına gelmiş olumsuz bir davranışa verdiği tepki adalettir. Affetmeye yol açacak bir anlaşmazlık adil şekilde çözülmediği taktirde ne özgürleşmeden bahsedebiliriz, ne de aydınlanmadan...Ancak adaletsiz ve geri kalmış topluluklarda affetmek özgürleşmektir gibi bir aldatmacadan söz edilebilir. Çünkü haksızlıklar fiili olarak adalete erişemezler böyle durumlarda...beyni manipüle etmek gerekir ki adalet duygusu boşa çıksın.

Dolayısıyla bilinç temizliği, affetmeyi öğrenip özgürleşme metodu gibi yeni kavramlara kendinizi kaptırıp bir de maddi açıdan kazık yemeyin... Adaletsizliğin, haksızlığın, ahlaksızlığın yaşam biçimi haline geldiği toplumlarda, size büyülü gibi gelen uzakdoğu veya amerikan tekniklerine itibar ederken iki kere düşünmenizi öneriyorum. Sizleri gerçeklikten saptıracak mucizevi hikayelere kendi dinamikleriniz ölçüsünde yaklaşırsanız, medet umduğunuz konular da daha elle tutulur hale gelecektir.

15 Kasım 2013 Cuma

Kışa merhaba

Kış iyice yüzünü göstermeye başladı. Genellikle insanoğlu kış mevsimine olumsuz yaklaşır. Kapalı ortamlara ve karanlık havalara girildiğinde enerji düşer, yalnızlık hissi yükselir. Aslında kış mevsimi bireylerin birbirlerine daha fazla sokulduğu, daha fazla bir araya geldiği günler için fırsattır. Sıcak havalarda uzak yerlere gidişler ilişkilerin de arasına mesafe koyar. Dolayısıyla kışın diğer insanlarla daha sık iletişime geçme eğiliminde oluruz. En önemlisi hobilerimize daha fazla zaman ayırırız. Size tavsiyem, karanlık veya olumsuz olarak değerlendirdiğiniz kış günlerini, mutlaka sahip olduğunuza inandığım hobilerinize yönelerek zenginleştiriniz. Hobilerinizin ne olması gerektiğini siz biliyorsunuz. Bunları sıralayıp sizi yönlendirmek istemiyorum. Enerjinizi yüksek, başınızı dik tutun. Sayılı gün çabuk geçer. Tekrar baharı kucaklamamıza ne kaldı ki önümüzde?
O.I.



Ulya Işlar 2013


















4 Kasım 2013 Pazartesi

Tüm yakınmalarının sorumlusu sensin...

Bugüne dek başına gelen huzursuz ve mutsuz eden tüm eylemlerin tek sorumlusu sensin. Suçlayacak biri veya sığınacak kaderi boşver. Tercihlerinde sapma varmış. İyi hesaplayamamışsın. Hataların sorumlusu olarak başkalarını görüyor olabilirsin ancak onları da bilerek, isteyerek sen çektin hayatına zaten... İzlediğin yolda bir pürüz, bir hata veya canını sıkacak sıkıntılar oluyorsa, onları da temizleyip devam etmek senin elinde. Hayatının her saniyesi tercihlerine ve kendi stratejilerine dayanıyor. Çözümü ve işletme özgürlüğü sadece senin elinde, beyninde ve yüreğinde... Ne kadar zamanın kaldığını bilemiyorsun belki ancak o zamanı kendi yararına göre belirleyip yönetmek te yalnızca senin elinde...
O.I.