29 Aralık 2015 Salı

29.12.1994 Türk Hava Yolları Van Kazası’nın Astrolojik Analizi


Günümüzden tam 21 yıl önce ülkemizin milli havayolu firması THY, ne yazık ki tarihindeki kaza kırım sıralamasında 5.liğe yerleşen bir hadiseyle karşılaşmıştı.
Türkiye saati ile 13:52’de Ankara Esenboğa havaalanından kalkan Boeing 737-400 tipi TC-JES tescilli Mersin uçağı, yaklaşık 1 saati geçen uçuş süresi sonunda inme teşebbüsünde bulunacağı Van Ferit Melen Havalimanına yoğun tipi ve sert hava koşulları nedeniyle teker koymakta zorlandığı için iki kez pas geçmiş, görüş mesafesinin azalması ve inişin riskli hale gelmesiyle Van Hava trafik kontrolün yaptığı Ankara'ya geri dönme çağrısı kaptan pilot Adem Ungun tarafından reddedilmişti. Kararında ısrarlı olan kaptan pilot Adem Uygun üçüncü bir girişimde daha bulundu. En son saat 15:30'da iletişim kurulan uçak Van'a 13 km mesafede Edremit Kale Tepesi mevkiine düştü. 69 yolcu ve 7 mürettebattan yalnızca 19 kişi kurtulmuştu.

Bu kazanın astrolojik göstergelere dayandırılarak küçük bir analizini yapmak istedim.

Kazanın gerçekleştiği anın ve mekandan yola çıkarak hazırlamış olduğumuz astroloji haritasındaki temel göstergelerden yola çıkarsak; haritanın 3.ve 9. evleri arasında konumlanan Mars ve Satürn karşıtlığının bu kazanın temasını oluşturduğunu belirleyebiliriz. İlk bakışta bu belirgin karşıtlığın kısa ve uzun mesafeli yolculukları betimleyen evler arasında meydana gelmesi dışında, haritanın yükselen çizgisine karşıt yapan güneşin, konunun doğasına ters bir hedef belirlendiğinin, bu hedefte de ısrarcı olunduğunun bir göstergesidir.


Güneş oğlak burcunun 7.derecesinde ilerlerken haritanın yükseleni olan Yengeç burcunun 3.derecesine karşıt yapmaktadır. Yengeç burcu güveni temsil ettiğinden dolayı yolculuk tüm güvenlik önlemleri hazır ve eksiksiz olarak başlamış olabilir. Ancak güneş bu güvene karşıtlık sunan inatçılığı ile ünlü Oğlak burcunda olduğundan, belki de gerekli tüm uyarılara kulak asılmayıp özgüvenli bir şekilde hedefe kilitlenerek devam edildiğini gösteriyor. Yükselenin yöneticisi ay, balzamik fazda akrep burcunda ilerlemekte ve büyük dönüşümlerin ve yıkımların gezegeni Plüton ile kavuşum yapmakta. Üstelik Plüton haritanın 5.evini yöneten Akrep burcunun 29.derecesinde ilerlemekte. Çok kritik ve anaretik derece olarak adlandırılan bu dereceki gezegen artık o burcun temsil ettiği her ne varsa bir an önce bunları ortaya çıkarmak ve “tüketmek” ister. Üstelik haritanın 5.evi ne yazık ki risklere işaret eder. Bu kadar kötücül bir gezegenin olumsuz bir derecesinde, enerjisini tüketmeye başlamış bir ay ile kavuşumu tabi ki olumlu sonuçlar vermeyecektir. Haritamızın temelinde öngörülmeyen büyük bir risk mevcuttur. Üstelik bu ikiliye, akrep burcunda zarar gören Venüs te 6 derecelik yakınlıkla kavuşum yapmaktadır. Venüs, Ay ve Plüton üçlüsü risk alma konusunda tavizsiz, duyarsız ve her an patlamaya hazır bir bomba olarak beklemektedirler.

Risk alanını oluşturan saydığımız gezegenler, güneşin bulunduğu 7.evdeki Merkür, Neptün ve Uranüs gezegenlerine 60 derecelik açılar yapmaktadırlar. Haritanın 7.evi ortaklıklar ve gizli düşmanlıkları betimler. Muhtemelen yolculuk sırasında kokpitte bulunan diğer yardımcı pilot ve uçuş mühendisleri de yaklaşan tehlikenin ve risklerin pek farkında olmamışlar, kaptan pilotu uyarmak bir yana, bir an önce yolculuk son bulsun amacıyla desteklemiş bile olabilirler. Kokpit ekibi, Van Hava kontrol kulesinin uyarılarını dikkate almamıştır. Üstelik 3.evdeki ateş topu Mars, risk evinde bulunan Venüs, Ay ve Plüton’a da kare açı (90 derecelik)  yapmaktadır. Zaten risk taşıyan bir yolculukta muhtemelen uzlaşı sorunları olduğu da apaçık gözükmektedir. Haritanın yine 3.evinde bulunan Chiron’un Uranüs ve Neptün kavuşumuna üçgen açısını da değerlendirmek gerekmektedir. Bu 278 sayılı yolculuk, havacılık kurallarının hiçe sayılmasıyla son bulacak ve tarihte havacılıkla yahut havayolu şirketiyle ilgili itibara yara aldıracak bir hadise olarak gözükecektir. Keza aradan 21 yıl geçmesine rağmen, pisi pisine gerçekleşen bu elim kaza hafızalardan silinmemiştir.

Büyük şans gezegeni Jüpiter, yönettiği Yay Burcu’nun 4. Derecesinde, haritanın 6.evinde ilerlemektedir. Uçak 1991 yılında THY envanterine katılmış, henüz 3 yaşında yeni ve tüm fonksiyonları eksiksiz çalışan bir uçaktır. Dünyada en çok kullanılan Boeing markasının 737 modelidir. Dolayısıyla çalışma ortamını, ekipmanları ve uçuş ekibini betimleyen haritanın bu 6.evinde ilerleyen Jüpiter şans arz etmektedir. Ancak Balık burcunun da yöneticisi olan Jüpiter’in Balık burcunda ilerleyen Satürn ile gergin bir açı kalıbında bulunması, kazayı meydana getiren etkenlerde tamamıyla sınırsız bir özgüvenin bu ekipman şansını gölgelediğini göstermektedir. Bu inatçı yaklaşım, sınırsızca bir özgüven ve bir an önce sonuçlanması beklenen bir uçuşun göz göre göre riske atıldığı bir gerçektir. Üstelik olayın doğum haritasının 3. ve 9.evleri hem yolculuğu betimlemekte, hem de konunun çatışma noktasını bariz bir şekilde göstermektedir. Hırs ve inat sonucunda, son ana kadar öngörülmeyen bir teknik yetersizlik bile göz önünde tutulmamıştır. Her kaza sonrasında gündeme gelen hava yolu yönetimlerinin pilot ve uçuş ekibine baskı uygulama sorunsalı bu Mars-Satürn karşıt açısında apaçık ortadadır. Zira hiçbir kaptan pilot her şeyden önce, kendi canını tehlikeye kolay kolay atamaz. Kaldı ki kendisiyle birlikte 75 kişinin canından da sorumlu olduğunu bilecek kadar deneyimli bir pilot olduğu yazılmıştı Adem Ungun’un… Ülkenin doğusundaki küçük şehirlerde bulunan, genellikle eksik alt yapıya sahip ve askeri amaçlı da kullanılan havaalanlarında sık rastlanan olumsuz hava koşulları nedeniyle, pilotların gereğinden fazla risk alarak inişe yeltenmeleri THY’nin karıştığı ne ilk ne de son kaza olacaktı. Bu olaydan tam 15 yıl önce Ankara Çubuk’ta ve Ocak 2003’te Diyarbakır’da meydana gelen benzer uçak kazalarının analizlerinde, havayolu yönetiminin ekip üzerindeki baskılarından hep söz edilir olmuştu. Yolculuğu tamamlayamayan, başka havaalanlarına divert eden, yahut kalkış noktasına geri dönen pilotların hem siciline olumsuz işlendiği, hem de maaşlarına yansıdığı rivayetleri hep konuşulur olmuştu. Haritanın Başak – Balık ekseninde bulunan Mars-Satürn karşıtlığı, mesleki alandaki savaşımın korku ve baskı karşısında alınmış ölüm yolculuğu riskini çok belli etmektedir.

Haritanın niteliklerine baktığımızda hava elementinin hiç bulunmadığını görüyoruz. Sentez burç Yengeç, gölge burç ise Kova’dır. Havacılık ve teknoloji konularını betimleyen Kova burcu, kaza haritasında hiçbir şekilde temasını belli etmemektedir. Nitelik olarak hava, bilgeliği, zekayı ve duru zihni temsil eder. Oysa bu olayda zeka ve bilgelikten eser yoktur.

İlerleyen günlerde tarihimizdeki diğer havacılık kazaları ile ilgili astrolojik analizler yapıp, istatistiki bilgi olarak size sunmaya devam edeceğim.

Oytun IŞLAR