Yılın son güneş tutulmasının kesinleşeceği anlara saatler kala ben de kendi payıma düşen yorumlama faslını yerine getirmek istedim.
Etkisi aslında aylardır hissedilen Yay burcundaki Güneş tutulması, 14.12.2020 Türkiye saati ile 19:16’da kesinleşiyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu kuzey yarıkürede gözlemlenemeyecek bu tutulmanın astronomik detayları için çeşitli haber portallarını inceleyebilirsiniz. Ancak astrolojik yorumu ve ne gibi etkilere maruz kalacağımızı ilerleyen satırlarda aktarmaya çalışacağım.
Tutulmanın tam kesinleşeceği 23.derece 8.dakika konumun anlık haritasını aşağıda veriyorum.
Bu haritanın yükselen derecesi Yengeç burcuna denk geliyor. Yükselen burç yöneticisi Ay, zaten yeniay fazını oluşturduğu için Güneş tutulmasının baş rolünde olduğu için etkin durumda. Güneş tutulmalarının, yeniay, ay tutulmalarının dolunay fazında gerçekleştiğini tekrar hatırlatma gereği duyuyorum. En basit tanımlamayla Ay, Güneş ve Dünya arasından geçerken Güneş’in ışıklarını perdeliyor ve bu sayede hem Güneş tutuluyor hem de yeniay oluşmuş hale geliyor. Yeniay enerjisinin başlangıçlarla eş tutulduğunu bildiğimiz için, Güneş tutulmasının da yeni enerjilere ev sahipliği yapan bir fenomen olduğu sonucuna erişiyoruz. Tutulma anının astrolojik haritasının temel göstergesi olan yükselen burç yöneticisi de Ay olduğu için durum daha etkili bir sonuca erişiyor. Güneş ve Ay tutulmalarının konjonktürel ve kadersel temelde olduklarını da hatırlayacak olursak, hissedeceğimiz ve maruz kalacağımız etkiler de güçlü olmaktadır. Tutulma anına destek veren diğer görünümleri de işin içine kattığımızda olasılık maddelerini arttırmamız gerekecektir. Güneş tutulmaları bir süreliğine ışığın eksilmesine, yani elektriğin kesilmesine sebebiyet verir. Ana ışık kaynağımız Güneş Yay burcunda ve dispozitörü olan Jüpiter, Satürn ile bir sonraki Oğlak burcunun anaretik (28,29 derece) açılarında kavuşumda bulunuyor. Jüpiter bu burçta hem güçsüz, hem de artık bir sonraki burcun enerjilerine alışmaya çalışır halde Satürn ile kısıtlanıyor. Mecburi bir uyum ve sıkışmışlık durumunda olmayı Jüpiter gibi neredeyse bütün gezegenin sakinleri de eşzamanlı olarak deneyimliyoruz. Durum böyle olunca hem aşırı bir korunma ve safları birleştirme hali, hem de evrensel öğretilerimize sığınıp bu tanımlayamadığımız geçiş halini atlatmaya uğraşıyoruz. Bu çabamıza Merkür, Venüs ve Mars katkı sağlarken, Neptün sabote edebilecek bütün etkiyi veriyor.
Aylardır büyük uyanış diyor birileri ya hani...aslında o büyük uyanışın tam da içinde ilerliyoruz ama Neptünyen durumlar ne yazık ki hala horul horul uyumaya devam ettiğimizi gösteriyor. Tutulma anında Merkür kavuşumda bulunuyor. Merkür Yay burcunda zararlı yerleşimdedir ama haritanın konumu olarak Başak burcunun temsil ettiği evde olduğu için de yararlı bir etkisi mevcut. Venüs Akrep burcunda zararlı çalışıyor ama onun da Chiron ve Jüpiter ile yaptığı olumlu açı kalıpları sayesinde kriz içerisinde doğru davranışları sergileme olanağı veriyor. Tutulma, Merkür ile birlikte tam olarak kendi burcunda en etkin durumda çalışan Mars'a olumlu açı kalıbında bulunuyor. Motivasyon, güç, kararlılık, tutku, zihinsel yeti, yaraları sarma hevesi yeterliden öte, son derece işlek durumda uyumlanıyor. Sorun geliyor Neptün'de tıkanıyor. Çünkü Neptün bu uyanışta cehaleti, dogma düşünceyi, insanlığın asırlardır kurtulamadığı o yalan yanlış inanç kalıplarını temsil ediyor.
"Körü körüne bir şeylere inanalım ama inandığımız şeyin ne olduğu hakkında kendi görüşlerimiz olmasın. Bilmeyelim, birileri anlatmış, onlara inanalım (!)"
Eğer inandığımız ve uygulamaya çabaladıklarımız yararlı verilere sahip olsaydı, acaba gözle görmediğimiz bir virüs gezegenin her noktasında inanılmaz şekilde insan kırımlarına neden olabilir miydi?
Yay burcu evrenselliğin, evrensel öğretilerin, bilincin, inançların ve tüm zekayı kuşatan soyut veya somut kıvrımlarına cevap veren semboliklerle ifade edilir. Felsefi yaklaşımlar, dinsel kuramlar, inanç kalıpları da keza bu burcun temsil alanındadır. İnsanlığın bir üst bilince erişmesine bu tutulma sayesinde zemin hazırlamak mümkünken, en zorlayıcı açı kalıbıyla Neptün'e bağlanması sebebiyle, asırlardan beri insanlığı uyutan güçler ve yalanları yüzünden yol alabilmek zorlaşmaktadır. Diğer taraftan siyaset de Yay burcu yönetimindedir. Siyasi alanda büyük bir uyanışa fırsat veren bu Güneş tutulması, Merkür ve Neptün arasındaki kare açı "hırsızlığı başarı" olarak gösterme sorunsalına da neden olmaktadır. Hani birileri at izi, it izine karışacak demişti ya; tam da bu kuramı destekleyecek rezaletlerin bu süreçte karşımıza çıkması tesadüf olmayacaktır. Sistem (içinde bulunduğumuz matriks veya nasıl adlandırıyorsanız o) önemli bir alarm vermektedir. Bu uyanışa ayak uyduramayanlar veya körü körüne cehaletlerine yenik düşenler ya zorla uyandırılacaklar, yahut sistemin içinde devam edemeyeceklerdir. Güneş ve Ay tutulmalarının "kadersel" olduğunu her seferinde yineliyorum. Kadersel olması, sistemin o temayı bizlere seve seve değil, zaruri olarak uygulamasıdır. Neptün, bu tutulmada "kurban edilmek" veya "kefaretini ödemek" kavramlarını taşımaktadır. Fedakarlıklarımız ve anlamsız dogmalar nedeniyle sistemin dışına atılmak Neptün'e sığınan kişilerin klasik akibetlerindendir. Siyasetçiler bu açıyı ustaca kullandıklarını sanırlar ama günü geldiğinde bedelini çok ağır ödemek zorunda kalabilirler. Neptün, bu tutulmada insanlığın tarihsel hatalarının ve vazgeçemeyişlerinin Berlin duvarıdır. Yanlış bilmek ve bu belki de işine geldiği için aptalı oynamanın arkasına saklanıldığı bir paravandır.
Demek ki artık yanlış bilinenleri yıkacağımız ve hakikate erişeceğimiz bir kırılım noktasında bulunuyoruz. Fikirler, güç, motivasyon, tutku, irade ve şans "bilen" insandan yana; yeter ki anlamsız ve neye inandığını ispat bile edemediği dogmaların ardına sığınmasın. Duygusal ihtiyaçlarımız bile gerçeklerden, maskeleri indirmekten yana tavır alıyor. 21 Aralık tarihinde Güneş Oğlak, Jüpiter ve Satürn ise Kova burcunun giriş derecesinde partil kavuşum yapacaklar. Yepyeni bir boyut kapısının aralandığını, geçmişe sıkışmış tüm ezoterik gerçeklik yanında, "teknokrasi" olarak adlandırılan bir çağa geçiş yapmış olacağız. Bireyselliğin, tek başına ve özgün bir birey olmanın gücünü kavrayacağız. Üzerinde konuştuğumuz Yay Burcundaki Güneş Tutulması, bu yepyeni çağın ilk aşamalarından biri olarak bizi karşılıyor. Yeter ki Neptün'ün geçmiş bin yıllardan taşıdığı hurafelerin, belirsizliklerin, saptırılmış tarihin, neye inandırıldığınızın bile ispatı olmayan işaretlerin peşinden gitmeyelim. Güney Ay düğümü Yay burcunda olduğu için, çağlar boyunca çarpıtılmış ve apaçık yalanlarla günümüze ulaşmış öğretilerin tekrardan ele alınıp aydınlatılması da Güneş tutulmasının etkilerinden biridir. Her hikayenin altına "kaynağını göster" diyen kimliksiz sosyal medya karakterlerinin Neptün tarafında olduğunu ve her zaman fitne ürettiklerini hatırlatmama gerek yok. Aklı olan ve onu etkin kullanan zaten kendi yolunu ve hakikati yakalayacaktır. Kimseye bir şey ispat etmekle yükümlü değiliz, kendi yolumuzun gerçekliğini bulmak ve "insan olmak" hedefiyle ilerliyoruz. Yaklaşmakta olan "Kova çağı" geride kalanları "insan olma" yolunda eğitecektir. Yüzdük, yüzdük sonuna yaklaşıyoruz. Kazasız belasız o hak ettiğimiz boyuta geçebilmemiz için "maske-mesafe-hijyen" yerine "düşün-öğren-dönüştür" tavsiyesini yapmak istiyorum.
Gelelim Türkiye Cumhuriyeti'nin bu tutulmadan nasıl etkileneceğine...
Türkiye Cumhuriyeti 29.10.1923 tarihinde 20:30'da Ankara'da kuruldu. Kurulum haritasına göre bahsini yaptığımız Güneş tutulması neredeyse örtüşüyor. 29.10.2020'de başlayan bir yıllık güneş dönüşü haritasına göre ise tam birinci ev alanında gerçekleşiyor.
Politik astrolojide haritanın birinci evi ülkeye karşılık gelir. İnsanları, kitleleri, milletin bakış açısını, halkın tavrını, gücünü, ulusal özelliklerini ve alışkanlıklarını temsil eder. Bu ev tabi bunun sonucunda bir bütün olarak ulusu temsil eder. Endişeleri, iç işlerini, genel şartları, vatandaşların bedensel sağlığını, görüşlerini, kamu bilincini ve kitlelerin psikolojisi yanında maddi refahı içerir. Seçmenler haritanın bu eviyle idafe edilir.
Bu alanda meydana gelecek Merküryen bir Güneş tutulmasının verebileceği olasılıkları maddeler halinde sıralamak istiyorum.
- Belki de tarihinde ilk kez Türk halkının otoriteye karşı gelip kendi özgürlüğünü ve refahı için tepki vereceği bir sürece giriyoruz.
- Zor ve çetin geçecek bir kış mevsiminin de etkilerinden bahsedebiliriz. Seller, çığ felaketleri ve mevcut salgından ötürü can kayıpları yanında, her türlü ulaşım araçlarında da kazalar nedeniyle meydana gelebilecek kayıplar söz konusu olabilir.
- Her türlü görsel ve işitsel medya üzerinden bilgi kirliliği ve saptırma söz konusu olacaktır. Ayrıca internet başta olmak üzere elektrik iletimini bile sekteye uğratabilecek manipülasyonlara hazırlıklı olmamız gerekebilir. Halkın alışageldiği yaşantıyı sekteye uğratacak enerji kesintileri ile karşılaşacağımız bir başlangıçtayız.
- Haritanın 3.evindeki Neptün'ün olumsuz etkisinden dolayı, komşu ülkelerle olan iletim hatları da sebepsiz olarak kesintiye uğratılabilir. Burada ilk akla gelebilecek olan doğal gaz konusunda krizler yaşanması muhtemeldir.
- Yine 3.ev bağlantılı tüm medya iletişiminde gerçeği yansıtmayan haberlere ve sansasyonlara rastlamamız mümkündür. Eğitim sisteminin neresinden tutulsa elde kalan yapısını da eklemeden edemeyeceğim.
- Telif hakkı başta olmak üzere, bireysel kullanıcıları açmaza iten ve cezalı yaptırımlar getiren tüm lisans içeren konular gündeme taşınabilir. Muhalif yayınlara kapatma veya süresiz yayın cezaları getirilebilir.
- Eğitim yahut bilim kurulu adları altında işlem yapan kurumların ve otoritelerin verdiği bilgilerin geçerliliği tartışmaya açık hale gelebilir.
- Venüs'ün konumu ve yaptığı açılara bağlı olarak, keyif, sanat, eğlence, müzik ve diğer sosyal zevklerle ilgili ağır ve olumsuz bir sürece girmiş bulunuyoruz. Ayrıca kadınlara yönelik şiddet ve kriz hali kaldığı yerden devam edecektir. Venüs'ün 12.evde sıkıştığı bir Güneş tutulması, işsizlik başta olmak üzere, yasadışı tüm oluşumların giderek sinsi bir şekilde etkinliğini arttırmasına neden olacaktır. Tarım yoluyla elde edilecek kazanımlar da krize doğru ilerlemektedir. Dış ilişkilerde diplomasi şansı da olamayacağı için yalnızlaşmaya ve sıkışmaya devam ediyoruz. Bankaların ve finans kuruluşlarının alarm vermesi söz konusudur.
- Neptün'ün vereceği arızalardan bahsedecek olursam; Sosyal hareketler tamamen bloke olabilir. Sokağa çıkma yaskları ve halkın birbiriyle olan iletişimini minimize etme harekatı tam gaz ilerleyecektir. Sağlık sistemi aylardır korkulan çöküşe doğru ilerlerken, ilaç ve aşı konusunda yanlış politikaler ve yaptırımlar nedeniyle geri dönüşü olmayan sorunların ortaya çıkması mümkündür. Siyasi istikrarsızlık yükselirken petrol ve doğal gaz kıtlığı nedeniyle enerjiye bağlı iletimde sorunlar karşımıza çıkabilir. Ne yazık ki bulaş ve salgın hastalıklar etkisini olduğu gibi devam ettirecektir.
- Akdeniz'de hidrokarbon arayışından mütevellid dış siyasi baskılar yanında, deniz kazaları ve denizle bağlantılı sorunlar gündeme gelebilir.
- Medya başta olmak üzere toplumu sahtekarlık ve yolsuzluk kene gibi sarmaya devam edecektir. (Merkür-Neptün kare açısı)
Maddeleri arttırıp azaltmak mümkündür. Zira içinde debelendiğimiz uzunca bir süreçte tüm bu olasılıkları birebir yaşadığımızın farkındasınız. Neptün 2011 yılından beri Balık burcunda ve 2026 yılında burç değiştirecek. Neptün'ün bu uhrevi etkisine kapılmadan yaşamak ise bizlerin elinde...
21 Aralık 2020'de içinde kaybolacağımız tema sıkı geçen bir kışa işaret ediyor. Bize anlatıldığı şekliyle yeni bir mesih mi gelir, yahut firavunlar lahitlerinden mi çıkar bilemem ama sadece kendi kendimizi iyileştirecek iradeye sahibiz ve bu kontrolu da fazla gecikmeden ele almamız gerektiğinin bilincine varmalıyız.
Burçları bu Güneş tutulması nasıl etkiler diye kısaca değnirsek;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder