29 Ekim 1923 tarihinde Ankara'da 20:30 civarında ilan edilen Cumhuriyet sayesinde Türkiye adeta canlı bir organizma gibi soluk almaya başladı. Kişilerin, olayların ve ülkelerin geleceğindeki varsayımları öngörebilmek için Güneş dönüşü haritalarından yararlanıyoruz. Kurulduğu tarihte 5.derece ve 18.dakika Akrep burcunda olan Güneş, 102 yıl sonra aynı noktadan 28 Ekim 2025 tarihinde, yine Ankara merkezli açılan aşağdaki haritaya göre saat 14:33'te geçti. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakıma doğum anındaki gökyüzü projeksiyonu ortaya çıktı.
Tam bir yıl boyunca yaşayacağımız yeniay, dolunay ve tutulmaları da bu yeni Güneş dönüşü üzerine yerleştirip olasılıklar üzerinde ahkam keseceğiz.
102.yaşında, ülkenin yükselen burcu 17.derece 25.dakika Kova'dır. Kurulum haritasında bu açı, 8.evin son derecesine denk düşmektedir. Politik astrolojide 8.ev; Ölüm, cenaze, morg, ölüm ve hayati istatistikleri gösterir. Yabancı hisse senedi ve tahvil, borsa, vergi, ulusal borç, faiz oranları, miras ve sermaye kazançlarını, vergileri kurallarını ifade eder. Ayrıca sigorta şirketleri, hasar taleplerinin çözümü, emeklilik ve genel anlamıyla sosyal güvenlik konularını gösterir. Kamu yatırımlarından ve dondurulmuş varlıklardan kamu gelirini ve kazanma gücü temsil eder. Bu ev aynı zamanda müttefik ülkelerin, rakiplerin mali durumunu, borçlarını ve savaş zamanında düşmanın mali durumunu temsil eder. Ulusal borcu, gizli veya milli istihbarat örgütlerini, organize suç kurumlarını da ihtiva eder. Doğum kontrolü, üreme ile ilgili konular, kanalizasyon ve maden galerileri, okült/metafizik ve tanımlanamaz meseleleri işaret eder.
29 Ekim 2026'ya kadar yükselen Kova olan bir Güneş dönüşüne sahip olacaksak, Kova burcunun yönetici gezegenleri olan Satürn ve Uranüs'ün etkin olacağı, tetikleneceği tarihlere dikkat etmek gerekecektir.
Dolayısıyla 15 Mart 2026 ve 21 Mayıs 2026 tarihleri kritiktir. 15 Mart tarihine denk gelen Satürn, politik astrolojide arazi sahiplerini, çiftçiler ve maden işletmecilerini, genel anlamıyla sermayeyi temsil etmektedir. Yaşlı nüfus, emekliler kamu binaları, ulusal felaketler ve kıtlıklarla ifade edilebilir. Toplum kuralları, adalet, düzen, sistem ve muhafazakar kesmi temsil eder. Ambargo ve kısıtlamalar da Satürn ile ilişkilendirilir. 2025 senesinin Mart ayında maruz kaldığımız olaylar döneminde Satürn'ün yine Balık burcunun benzer derecelerinde olduğunu da hatırlatmakta fayda var...
Kova burcunun diğer yönetici gezegeni olan ve TR Güneş dönüşü haritasında 21 Mayıs tarihine denk düşen Uranüs'ün politik astrolojideki karşılığı; hava ve demiryolu taşımacılığı, havacılık, devrim niteliğindeki buluşlar, elektrik/elektronik/internet ve yapay zeka teknolojileri, toplumsal kurumlar, toplum yararına geliştirilen kolektif meseleler, emek örgütleri, grev veya isyanlar, ayaklanmalar, devrim, kanunsuzluk veya protesto getirebilir . Aynı zamanda hava seyahatinde kaza, tren raydan çıkmalarını veya patlamalar getirebilir. Kasırgalar, tayfunlar, şiddetli fırtınalı havalar ya da deprem anlamına gelebilir.
Güneş dönüşü haritalasındaki konumlar ve açı kalıpları olarak genel bir takım bilgiler aktarmak gerekirse;
2-8 aksındaki Venüs Chiron karşıtlığı, ekonomik krizin hız kesmeden devam etmesinin mümkün olacağı, taşıma suyla değirmenin dönmeye devam edeceği gözüküyor. Ancak Ay'ın bu kavuşuma T-kare kurması, bu alandaki şaibeli durumların, ekonomi yönetimindeki kavgaların ve otorite savaşlarının da belirleyici olacağını gösteriyor.
9.evde konumlu Merkür-Mars kavuşumunun siyasi arenada gayrimeşruluk, hukuki alanda ise kaosun devam edeceğini işaret ediyor.
6-12 aksındaki Ay-Jüpiter karşıtlığının bilhassa hizmet sektörü, uluslararası ticaret ve muhtemelen vergi/ceza/yükümlülükler nedeniyle bir çok iş alanının zorlanacağına delalet olabilir.
12.evde konumlanan Plüton'un, tanınmış bazı kişilerin vefat dolayısıyla yerlerine başka karakterlerin yerleştirilmesi hakkında ipucu veriyor. Bu yıl içerisinde otorite koltuklarında kayıplar deneyimleyebiliriz.
Tutulma aksının 1-7 olması dolayısıyla, müttefikleri veya dost bildiği ülkeler tarafından köşeye sıkıştırılacak bir Türkiye görebiliriz. Kurulum haritasında Güney Ay düğümü Balık olan Türkiye, 101 ve 102.Güneş dönüşlerinde bunun tam tersini yaşıyor. Bu durum da akıl, plan, proje gibi elle tutulur nimetlerden uzaklaşıp, başkalarına bağımlı hale gelmek gibi bir durum arz ediyor.
Bu genel çerçeveye ek olarak şimdi birkaç kritik tarih vermek istiyorum.
16-20 Kasım 2025 : Hukuk ve adalet alanında kaotik bir süreç, gayrimeşru durumlar, kumar, bahis, yasaklı madde, yeraltı veya mafya olarak adlandırılan meselelerde ifşalar beklenebilir.
22 Kasım 2025 : Ulaşım, havacılık ve bilhassa temin edilecek savaş uçakları ile ilgili bir kırılma noktası, protesto, ayaklanma, muhtemelen halk kitlelerinin barış süreci olarak dillendirilen yapıya tepki geliştirmesi...
25 - 30 Kasım 2025 : Mevcut otoritenin fanatik şekilde bütün düğmelere basması suretiyle gelişebilecek bir kaos süreci beklenebilir. Burada dış müdahale olabileceği gibi, ülke içinde mevzilenen terör gruplarının da etkisi ortaya çıkabilir. Uyuyan hücreler açığa çıkabilir. 2025 yılının kapanmaya yakın en hararetli zamanlarından biri olacak gibi gözüküyor. Benzer etkiye 25 Haziran 2025'te başlayan yangınlar sürecinde maruz kalmıştık. Yani dışarıdan doğal felaket gibi gözüküp, esasında düpedüz terör ve provokasyon olabilecek bir sürece şahitlik edebiliriz.
7 Aralık 2025 haftasında hükümeti oluşturan organların arasında bir ayrışma beklenebilir. Belki bir kabine değişikliği yahut ittifakların çatırdaması gündeme gelebilir. Burada yine sansasyonel ifşalarla kamuoyu sarsılabilir. İstifalar veya görevden affını isteme vakaları ile karşılaşabiliriz.
Eşzamanlı olarak karayolu kazalarının gözle görülür oranda artması ile yüzleşebiliriz. Ekseriyetle cinnet hali nedeniyle akla ziyan kaza olasılıklarına karşı dikkatli olunması gerekebilir. Peşisıra gündeme gelebilecek intihar vakaları da buna dahildir.
9-15 Ocak 2026 arasında kısıtlama, kıtlık, baskı, öngörülmeyen ve adeta gizli bir müdahale hali oluşabilir. Ülke yönetiminde olan kişi ve kurumların, mevcut tehlikeyi halk kitlelerinden sakladıkları, asıl meselenin daha derin ve kapsamlı olduğu inancına kapılacağız gibi gözüküyor.
21 Ocak 2026'da ülkeyi geçen yıl olduğu gibi yasa boğacak bir olayla sarsılabiliriz yahut önemli birinin vefatı göndeme gelebilir. Ölümü daha önce gerçekleşmiş birinin pozisyonu doldurulabilir. Bu tarih kalıcı bir dönüşüme vesile olacaktır.
5-6 Şubat 2026 tarihlerinde bozuk bir şeylerin rayına oturtulması için düğmeye basılabilir. Rasyonel fikirlerin ortaya çıktığı gibi uygulamaya alınacağına şahit olabiliriz. Türk havacılığı ile ilgili alınmış kararlardan vazgeçilebilir, mesela uçak siparişleri iptal edilebilir. İnternet ve haberleşme teknolojilerinde geliştirmeler için düğmeye basılabilir.
17 Şubat 2026'da Kova burcunda parçalı bir Güneş tutulması gerçekleşecek. 2026'nın ikinci yarısında etkin olmaya başlayacak olan Aslan-Kova aksı tutulmalarının ilk basamağı olan bu tutulma sayesinde, mecburen bir yola girmek zorunda kalacağız. Ülkenin bundan sonraki gidişatını etkileyecek devrimci bir sürece adım atıyor olabiliriz.
5 Mart 2026 tarihi kaderin tekrar yazılacağı, kimilerine göre bitiş, kimilerine göre henüz başlangıç olabilecek önemli bir tarihtir. Belki de Türkiye için 2026 yılının en önemli tarihlerinden biridir. Uzun süredir etkin olan bir yapının artık tamamlanması gerektiğinin işaretidir.
15-20 Mart tarihleri arasında kısıtlanma, yas tutma, tanımlanamaz bir enerji düşüşü, kış mevsiminin getirdiği o ağır ataletten kurtulma, kapanmış devrenin üzerine cesaretle kurulacak yeni yapının planlanması için kısa bir süreliğine içe kapanma olarak tanımlayabiliriz. Belirli bir kitlenin sebebiyet verdiği olumsuz sonuçların bedelini geniş bir çoğunluğun ödeyecek olma sorunsalı olarak açıklayabiliriz.
25 Mart - 15 Nisan 2026 arasındaki tüm mesele ekonominin yeniden inşaası olacak gibi gözüküyor. Devalüasyon ile sonuçlanabilecek bir sürece şahitlik ediyor olabiliriz. Bunu göze alabilecek cesaretli bir ekonomi yönetimi oluşturulabilir gibi gözüküyor.
21 Nisan 2026'da ambargo gibi bir dış müdahale ile karşılaşmamız olasıdır.
13 - 21 Mayıs tarihleri arası epey sancılı geçeceğe benzer; Türk Hava Yolları gündem olabilir. 20 Mayıs 1933 tarihinde kurulan bayrak taşıyıcı kurumun "milli"sıfatının tehlikeye düşmesi üzerine önlem alınması gerekebilir. Bu tarihlerde gerek havacılık, gerekse elektrikli mobilite aygıtları(!) kaynaklı kazalara dikkat edilmesi çok önemlidir.
16 -21 Haziran 2026 tarihlerinde turizm sektörü ile ilgili sorunlar ve rezervasyon iptalleri ortaya çıkabilir. Çocuklar ve çocuk gelişimini ilgilendiren meselelerde tatsız gelişmelere şahit olabiliriz. Sma gibi çocuklarda görülen genetik temelli bir hastalık gündem olabilir, yahut çocukları etkileyen bir salgın gündeme yerleşebilir.
15 Temmuz 2026 haftasında, 10 yıl önce gerçekleşen kalkışma ile ilgili yeni ifşaatler ortaya dökülebilir. Malesef ki astrolojik görünümler 15-23 Temmuz arasındaki haftanın, benzer temalara sahip olduğunu işaret ediyor. Askeri hareketlilik, korunma ve savunma gibi astrolojik göstergeler diğer taraftan Kıbrıs meselesini de akıllara getiriyor.
24 - 30 Temmuz arası yine orman yangınları had safhaya çıkabilir. Jüpiter'in de Aslan burcunda ilerlemeye başlaması, Plüton ile yaptığı karşıtlıklar, ateşin fazla harlanmasına sebebiyet verebilir. Tektonik hareketler artabilir. Bu da deprem riski yanında, volkan patlaması olasılıklarını da açığa çıkarmaktadır.
12 Ağustos'ta gerçekleşecek olan Aslan burcunda Güneş tutulması, hem bir önceki paragrafta sıraladığım olasılıklara ek olarak, askeri riskleri de arttırmaktadır. Burada yakın bir bölgeye müdahale, hatta sıcak çatışma gündeme gelebilir. Suriye veya Kıbrıs öncelikli gibi gözüküyor.
23 - 28 Ağustos 2026 arasında ani ve beklenmedik gelişmeler milletçe canımızı sıkabilir. Deprem, heyelan, orman yangınları, sel, dolu fenomeni, madencilik afetleri ve başka bir ülke ile sıcak çatışma, haritanın 4. ve 7.evler arasındaki Güneş-Uranüs kare açısının yol açabileceği olasılıklardır.
7 Eylül 2026 tarihi süregelen bir husumetin ortadan kalkması, antlaşma, uzlaşma, bozulan bir yapının onarılması, çöken bir kuruma kayyum atanması gibi olasılıkları arttırabiliriz.
18 - 23 Eylül 2026 arasında müttefik veya ortaklık yapılan ülkelerle askeri ve ticari müzakerelerin yapılması beklenebilir. Tarafların birbirine uyguladığı sınırlamalar kaldırılabilir. Vize kısıtlaması ile ilgili tedbirler alınıp iyileştirmeler geliştirilebilir. Komşu devletlerle olan sorunların çözülmesi, göç ve mülteci sorunları üzerine düzeltici ve önleyici tedbir anlaşmalarının yapılması olasıdır.
10 Ekim 2026 ekonomik kararlar için çok değerli bir tarih gibi gözüküyor. Üstelik tam o gün Terazi yeniayı gerçekleşiyor. Haksız yere hapislerde olan kişilerin tahliye edilmesi beklenebilir. Bazı mali suçlar için af çıkabilir. Yüksek öğretim ve akademinin de bu reformlardan nasibini alması beklenebilir. Kadın hakları, kadınların can güvenliğinin korunması, mağdur edilenler için maddi/manevi krizin sona erip, hak ve adalet için temiz sayfaların açılması olarak bu tarihi bir tarafa not etmenizi öneriyorum.
17 Ekim 2026 tarihinde, milletçe maruz kaldığımız ekonomik çöküş döneminin biraz olsun rahatlaması için gerekli olan adımların atılması beklenir ama herkesi tatmin etmek güç olacaktır. Gökyüzünde grand cross meydana geliyor. Vatandaşı memnun etsen, sanayici sorun yaşayacak. Emekliyi memnun etsen asgari ücretli ayağa kalkacak; tam da böyle bir görünüme sahip olacağız.
İlerleyen zamanlarda önümüze gelecek yeniay, dolunay ve tutulmalardaki öngörüleri bu yeni Türkiye Güneş Dönüşü haritası üzerinden aktaracağım için, ilk aşamada gözüme çarpan ipuçlarını sıraladım ve burada sonlandırıyorum.
Hayırlı uğurlu olsun. Umarım 103.yıldönümünde çok daha aydınlık ve umut vadeden bir ülkede yaşıyor oluruz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder