20 Temmuz 2024 Cumartesi

21 Temmuz 2024 Oğlak Burcunda Dolunay veya Kanlı Ay











Bundan tam bir ay önce, Oğlak burcunun ilk derecesinde bir dolunay meydana gelmişti. Yarın, bu sefer de son, yani anaretik derecesinde ikinci bir Oğlak dolunayı gerçekleşiyor. İstanbul saatiyle 13:18’de Oğlak burcunun 29°9’açısında meydana gelecek dolunay, bulunduğumuz yerden gözlemlenemeyecektir.  Aynı burçta iki kez dolunay meydana geliyorsa, ikincisine kanlı ay veya kanlı dolunay denmektedir. Bunun kanla, vahşetle, şiddetle alakası tabi ki yoktur ve jargonlar ne kadar süslü ve sansasyonel olursa, akledemeyen kitleyi aptallaştırmak da o derece mümkün hale gelmektedir.

Herneyse; dolunay anında, bir süredir gerileme (retro) pozisyonda olan Plüton, Kova burcunun 0°mertebesinde, dolunay açısına neredeyse kavuşum halindedir. Plütonik bir kanlı dolunay deneyimliyoruz yani…

Erbakan’ın “kanlı mı, kansız mı” söylemi geldi aklıma; yani aslında sıkı bir dönüşüm(transformasyon) olacak ve bu kanlı mı, yoksa kansız mı gerçekleşecek; hep birlikte izleyeceğiz. 

Mars, eşzamanlı olarak İkizler burcuna geçiş yapmış, doğal olarak da Kova burcunun ilk derecesindeki Plüton ile uyumlu bir açı kalıbı kurmuştur. İfşaatler çorap söküğü gibi peşisıra akmaya devam edecektir. Siyasetçi, medyacı, bilimci, şarkıcı, çalgıcı, soytarı, yazar, çizer, entel, dantel, ocu ve bucu olarak önümüze servis edilenlerin ne menem tipler olduğuna şahitlik etmeye devam edeceğiz. Linçlemekten imtina etmemelisiniz, zira yıllardır hiçbir değer ihtiva edemeden, hatır-gönül-eş-dost kontenjanından haksızca karun edildiklerine, kendi koymuş oldukları “başarı”kıstası altında rantı kaptıklarına zaten şahit oldunuz. Artık kanalizasyon böceklerini layık oldukları yere süpürme zamanı gelmedi mi?

Merkür ve Uranüs aradındaki zorlayıcı kare açı, dolunay anının en önemli göstergelerinden birisidir. Henüz dün meydana gelmiş olan Windows mavi ekran fenomeninin en muhtemel sebebidir ki zaten Uranüs, 2026 yılındaki burç değişimine kadar Algol sabit yıldızıyla haşır neşir olacaktır. Yani bu zorlayıcı kare açının gizli öznesi bir nevi Algol’dür. Ağır bir şeytani düzende yol aldığımızı, önümüze konan envai çeşit şebeğin yalan yanlış savurdukları her türlü taraflı bilgi bonbardımanından kaçınamadığımızı kabullendiysek mesele yok; ancak giderek dozu artan algı manipülasyonun içinde budalalar gibi güdüldüğümüzü hala idrak edemiyorsak, Algol tepemizden bakmaya devam edecektir. Ekonomik krizler, iflaslar, suikastler, cinayetler, ağır bir mafyöz yapı, yangınlar, salgınlar, doğal (veya yapay) felaketler, yanardağ aktiviteleri, depremler ve aklınıza gelebilecek tüm bela seçeneklerine açık olduğumuzu, ne yazık ki yanmayı hak eden kuruların yanında yaşların da telef olduğu gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor. 

Venüs ve Ay düğümleri arasında uyumlu (üçgen ve sekstil) açı kalıpları devam etmektedir. Venüs Aslan, sevgiyi hak edene tüm güzel davranış kapılarının ve gönül gözünün sonuna kadar açık olduğunu işaret eder. Ancak gurur ve elitizm de bu konumun özelliğidir. Ruhsal tekamülümüzü gerçekleştirirken, haddini bilen, yüreği temiz, sevgi ve saygısını esirgemeyen kişilerle yol yürümemizin faydalı olacağını işaret ediyor. İpten kazıktan kopmuş, kasveti ve şımarıklığıyla içinizi kıyan, cin olmadan adam çarpmaya uğraşan, düşük seviyeli, kalitenin parayla ölçüldüğü sığlığa sahip lümpen karakterleri ve şark kurnazlarını hayatlarınızdan imha etmek için mükemmel bir kırılma noktasında bulunuyorsunuz. Üstelik aynı Ay düğümleri desteğini Jüpiter, ikizler burcunun 12.derecesinden de sağlıyor ancak Jüpiter bu alanda zararlı çalışıyor. Abartıdan, fanatizmden ve değmeyecek kişilere yüklediğiniz anlamsız değerden kaçınmanız önemle tavsiye olunur. Astolojinin iki iyicil gezegeninin Koç-Terazi aksındaki Ay düğümlerine açık destek sağladığı bu kritik dolunayda, eğer “kaybettiğinizi düşündüğünüz”bir değer/meta/kişi/ilişki varsa, bilin ki hayırlı bir bitiş olmuştur. Hatta geç bile kalınmış olabilir. Bitmiş olan her ne varsa kurtulmuş olduğunuz için kutlama bile yapmalısınız. 

Türkiye’nin 101.Güneş dönüşü haritasına göre, Oğlak dolunaylarının ilk sırada turizm ve eğlence sektörünü etkileyeceğinden bahsetmiştim. Sanırım durum ortada; yerli turistimizin elindeki son para da yunan adalarına aktarılmış oldu ama uzo ve birkaç dandik kaya balığı türü oralarda daha ucuz değil mi? Balık yasağı olan bir zaman aralığında ne hikmetse Türkiye tarafı buz balığına fahiş fiyat uygularken, üzerine çökülmüş yunan adalarında taze balık sudan ucuz ha? 

Eh, bu zeka kapasitesine sahip olduktan sonra, Kıbrıs Barış Harekatı’nda hayatını pisi pisine kaybetmiş olan 570 can için cidden üzülüyor insan ve bu arada, 20 Temmuz 1974’ün 50.yıl Chiron döngüsü başladı. 14 Ağustos 2024 tarihine kadar maruz kalacağımız her türlü gurur kırıcı saldırının, faşist avrupa birliği ve iki yüzlü ajanlarının (ki içine fahişeler dışında onlarca meslek grubunu katabiliriz) her türlü ayak oyununa maruz kalabiliriz. Vatandaşımız için uzo ne tarafta daha ucuzsa, kendisini oraya konumlandırmasını bekleyebilirsiniz; hamur belli çünkü…

Burçlar temelinde, yarın oluşacak dolunayın getirilerini sıralamak laf kalabalığı olacağından ötürü, hiç o topa giremeyeceğim. 208 dünya ülkesi arasında sefalet sıralamasında ilk beşe giren ve istikrarlı olarak en tepeye, liderliğe uğraşan bir ülkenin vatandaşı olarak, hala hayatınızın aşkını mı arıyorsunuz hem?


Tüm burç mensupları için sağlam bir kırılma noktası olacak. Mesleki, ekonomik, özel, tüzel, ruhsal, psikolojik, bilişsel ve kolektif olarak bir dönem kapanıp, yeni bir dönemin kapıları aralanıyor ama o yeni dönemden mucizeler beklemeseniz çok iyi olacak…şayet kaldıysa, akıl ve beden sağlığınıza şükredin; gerisi bir şekilde toparlanır illa ki…


Hayırlı uğurlu olsun.





14 Temmuz 2024 Pazar

15 Temmuz 2024 Algol Sabit yıldızı üzerinde Mars Uranüs Kavuşumu ve etkileri

Emsallerimin aksine, sosyal medya kanalları üzerinden emme basma tulumba gibi birbirlerinden veya üstatlarından(!) kes yapıştır ezber bombardımanlarına girmeden ilerlediğimi, siz kısıtlı takipçilerim, bu kadar yıldır biliyor olmalısınız.

Yine siz değerli “akleden”arkadaş veya takipçilerimden gelen bilgiler doğrultusunda, sosyal medya ortamında envai çeşit bilgi kirliliğinin yayıldığını ve kimsenin algılamakta başarılı olamadığı karmik, triptronik, otomatik, kadersel, cinsel, enerjisel bla bla bla sansasyonel varsayımlar üfüren bilmem kaç k’lık takipçili tiplerin varlığını mütemadiyen işitmekteyim.


Bari ben de bu meşhur Algol (medusa) ve üzerinde kavuşumda bulunan Mars ve Uranüs’ün nelere sebebiyet verecekleri varsayımları üzerinde üfüreyim; hoş, bu memlekette -bil veya bilme- üfürmek bedava, öyle değil mi?


Efendim aslında Sümerler’den beri kullanımda olan astroloji “ilmi”, gezegenin tarihi boyunca yazılan mitlerden, hikaye ve masallardan feyz almıştır. Bilhassa Roma ve Yunan mitolojilerindeki karakterlerin herbirine bir gezegen veya yıldız adfedilmiştir. Muhtemelen de, ortalama 7 milyar yıl geçmişi olan ama ne hikmetse son 7000 küsur yıl hakkında bize anlatılanlar kadar bilgi sahibi olduğumuz, hatta “inandırıldığımız”hikayeler de, belirli çıkar ve güç gruplarının/mahvillerinin kurguları, hatta kurmacaları ile günümüzde de kalan yerden devam etmektedir.


Konu başlığımız Algol üzerinde kavuşan Mars ve Uranüs gezegenleri olduğu için, vereceği olasılıkları merak ettiğinizi algılıyorum. Hatta fazla uzatma, maksimum 10 dakikada söyleyeceğini söyle ve ortadan kaybol dediğinizi de anlıyorum. Sistem hepinize ne yazık ki kısa, öz ve sansasyonel bir hayat çerçevesi çizdiğinden dolayı, kısa ve net bilgiler savuran yapay zeka ürünü gereçlere alıştırıldınız. Verilen olasılıkları “tutturamayan”karakterleri hemencecik tukaka ediyorsunuz. Olaya bakış açınız nostradamus’un yandan yemişi zeka timsali(!) cinyıs karakterlerin ağızlarından çıkan sınırlı kelimelere odaklı…1 dakikalık reels/tiktok veya 10 dakikayı geçmemesi gereken youtube videolarından ibaret bilgilendiriliyorsunuz. Her anlatına da inandırılıp strese giriyorsunuz.


…ha unutmadan; takibe almayı, beğenmeyi, takipçilerinizle paylaşmayı, hatta o alttaki çan figürüne tıklamayı unutmayın ki savurduğum tüm saçmalıklar üzerinden para kazanayım. “Ablalarım, abilerim beni sizler var ettiniz”kalıbının en medyatik hali budur. :))))))


Basit bir google bilgisini alıp copy paste yapıyorum :

Algol Medusa ile ilişkilendirilir. Medusa, Yunan mitolojisinde Gorgonlardan biri olarak bilinir ve korkunç bir yaratık olarak tasvir edilir. Başında yılanlarla dolu bir saçı vardır ve bakan herkesi taşa çevirebilen bir güce sahiptir. Bu nedenle, Medusa bazen kötü şans veya felaketle ilişkilendirilir.

Şimdi biraz açalım bu bilgiyi; nasıl oluyor da mitolojik bir karakter, Boğa burcunun 26°27’ mertebesindeki bir sabit yıldızla ilişkilendiriliyor? Yani nasıl tarihin bir aralığında bu ilintiyi kurabilmişler? Ne manâ yani?

Algol sabit yıldızını tarihin bir aralığında incelemişler. Parlaklık değişimleri tespit etmişler ve bu değişimler görsel açıdan yılan hareketlerine benzetilmiş. Medusa'nın da yılanlarla haşırneşir bir yapısı bulunduğu için, tutmuşlar Algol sabit yıldızını Medusa ile özdeşleştirmişler. Böyle bir tarihi hikayeden doğmuş bu benzetme ve adlandırma da yerini bulmuş...tabi mesele daha derindir ama günümüze kadar kimbilir kaç kere değiştirilmiş, eğilmiş bükülmüş ve birilerinin menfaatlerine göre anlamlandırılmıştır. İçinde bulunduğumuz tüm gerçeklik böyle değil mi? 

Mitolojide veya izdüşümü gerçekleştirilen astrolojide Medusa'nın nasıl bir karakter olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ol demişler olmuş garibim; dolaysıyla saçları yılan şeklinde, kafası kesilerek cezalandırılan bir ucube olduğunu kesin olarak bilemeyeceğiz. Belki de çok kısmetli, aşırı hümanist ve faydalı bir kadın olduğundan ötürü kıskançlığa maruz kalıp imha edilmiştir. Olamaz mı? Bakan herkesi taşa çevirebilecek bir gücü varmış(-mış) peki o "bakanların" niteliğini bilemiyoruz. Karanlık mı, yoksa aydınlık taraftalar mıydı o "bakanlar" mesela? Günümüzde bile o kadar çok melek görünüp şeytanlığını dibini kemiren karakter görüyoruz ki; Medusa n'apsın yani?

Yani aslında avantajlı bir durum kem gözle bakanı taşa çevirmek; demek ki o astrolojik karaktere verilmiş özel bir yetenek vardı. Bu yeteneğin izdüşümünü Algol sabit yıldızına aktarırsak, astrolog ve astroloji yorumcusu tiplerin saydırdıklarının aksine, kötü şans falan getirmez; tam tersine kötülüğün kokusunu bile uzaktan alma yeteneği ve bunu dönüştürme gücü verecektir. Efendim buraya zorlayıcı açılar denk geldiğinde büyük krizler, zorluklar, felaketler, cartlar, curtlar olur diye öğretilir ama takvimde Güneş'in Algol ile kavuştuğu açı tam olarak 18-19 Mayıs tarihlerine denk gelir. Demek ki felaketleri hangi taraftan görüyor olmak işin püf noktasını oluşturuyor yaşadığımız gerçeklik boyutunda...19 Mayıs bir ulusun doğumuna sebebiyet veren günlerden biriyse Algol'ün buradaki kötücüllüğünü bulunuz.


Şimdi bu Algol'ün üzerinde, 15 Temmuz 2024 günü İstanbul saati ile 16:49 - 17:23 dakika aralığında Mars ve Uranüs 26.derece 19.dakika Boğa burcu mertebesinde tam kavuşum gerçekleştirecekler. Boğa'da zararlı çalışan Mars ve 2017 senesinden beri sabit Boğa enerjisini allak bullak eden Uranüs kavuşuyor. Küresel ölçekte direkt ekonomik düzenin alaşağı olmasına karşılık gelebilen bir olasılıktan söz edebiliriz. Çünkü Boğa burcu direkt maddi kaynaklar ve manevi değerler kavramlarını temsil eder. Uranüs yıkımdır, ani ve hesaplanmadan gerçekleşen, şok edici etkilerle ortaya çıkan fenomenleri doğurur. İzmir Alsancak'ta yağmurda yürüyen iki vatandaşın elektrik akımına kapılıp hayatlarını kaybetmeleri direkt bu kavuşumun işaretlerindendir diye düşünüyorum. Toprağa elektrik geçmesi ve yağmur suyunun desteği ile böyle bir ölüm kurgusunun ortaya çıkması enteresan değil mi sizce? Tabi olayın gerçekleştiği süreçte Venüs ve Plüton arasında da tam karşıtlık mevcuttu. Bunu da sebeplere eklemek zorundayız. Keza bir uçak kazası "İsviçre peyniri teorisi"sayesinde meydana gelir, yani bir olayın gerçekleşmesi için birden fazla sebep ve olasılık zincirleme halinde ilerleyip sonucu doğurmalıdır. Aslında astrolojide de durum böyledir. Dolayısıyla, Medusa/Algol etkisiyle kafanız kopacak, ağzınızdan yılanlar fışkıracak, felaketler, depremler vesaire olabilir gibi felaket tellallığı yapmak, ne bileyim, artık fazla klişe hale gelmedi mi?


Ben naçizane öneri ve olasılıklarımı sıralayayım; olur veya olmaz, sonrasında konuşuruz.

- Küresel sistem kendi kendini imha edebilir. Tüm değer araçları, borsa, coin, tahvil, basılı para ve somut ekonomik gereçlerde ani ve öngörülemez bir çöküş meydana gelebilir. 

- İnsanlığa varoluşundan bu yana dayatılan öğrenilmiş çaresizlikler, inanç kalıpları, değer yargıları, yönetilmiş ve üzerinde oynanmış algılar, manevi değerler, eldeki mevcut gerçeklikler sayesinde yıkılıp gidebilir. Yerine yeni bilgilerin ve en önemlisi de kişisel olarak geliştirilmiş kalıpların yerleşmesi mümkündür. Yani açık olarak söylemek gerekirse, birey olarak algı kapasitemiz, zekamız ve IQ/EQ seviyelerimize göre varolacağız. Bunun dışında tarafımıza empoze edilen kolektif bilgi veya inanç kalıplarına isyan geliştirmeyi öğreneceğiz. 

- Artık kalıplaşmış bir iyilik-kötülük dualitesi olmayacaktır. Yıllardır, asırlardır kolektif olarak öğretilmiş tüm bilgilere, değer yargılarına ve oynanmış algıların alayına muhalefet geliştirmek isteyeceğiz. İstekten ziyade ihtiyaç geliştireceğiz. 

- Elektrikli otomobiller ve lityum iyon teknolojisi için pek de iç açıcı gelişmeler yaşanmayacaktır. Bu teknolojilerin küresel şirketlerin ve egemen gizli öznelerin menfatlerine hizmet etmek dışında karbon emisyonu romantizmiyle pek de ilintisi olmadığı sonucuna erişilebilir. 

- Keza havacılık sanayinde ve sektöründe bazı tatsız haberler alabilme ihtimalimiz bulunuyor.

- Uranüs'ün Algol'ün bulunduğu açıdaki bir önceki döngüsü (ilginç gelebilir ama) 19 Mayıs 1941...1941 yılında Amerika'nın 2.dünya savaşına girdiğini hatırlatmakta fayda var. 14 Ağustos 1941'de Churchil ile gizli anlaşmayla tezgah kurup, Aralık ayında Pearl Harbour gibi bir mizansen sonrasında savaş ilan edip, 4 yıl sonra da savaşın kazananı haline gelmesi manidardır. Dolayısıyla bu yılın sonuna kadar tesarlamış bir savaşın çıkabilmesi mümkün gözüküyor. 

- Mars'ın devrede olmasından dolayı, dünya üzerinde bir yerlerde toprak kayıpları yanında işgal girişimleri de mümkündür. Şoklarla ilgili olduğu için kardeş gibi geçindiği gözlenen iki ülkenin bir anda birbirine dalması da olasılık dahilindedir. 

- Nato, Birleşmiş Milletler, Unesco, Unicef, Dsö gibi kurumların güncellendiğine şahitlik edebiliriz. Vahşi kapitalizmin bir üst sürümüne geçmek isteyeceklerdir. 

- Tüm gezegende mülksüzleştirme harekatı üzerine geliştirdikleri saçma sapan projeleri peşisıra servis etmeye başlayacaklardır. Kağıt paranın dolaşımdan kalkması ve 1971'den bu yana süregelen altın karşılığı olmayan (bir nevi karşılıksız para basımı) para sisteminin çöküşü de olasılıklar arasında sayılabilir. 

- İkinci dünya savaşındaki ifşaatler devam edecektir. 14 Ağustos'da Mars ve Jüpiter İkizler burcunda kavuştuğunda, Hitler'in bir nevi siyonizm projesi olarak Amerika ve İngiltere tarafından palazlandırılıp dünyanın başına bela edildiği ifşaati ile yüzleşebiliriz. Aslında çoktan bu gerçek ortaya çıktı ama insanlık aptal yerine konulma gururunu taşıyamadığı için hala apaçık gerçeklerin komplo teorisinden ibaret olduğu üzerine dirençli..."elin ne idü belirsiz maşa tarihçilerinin her yumurtladığı gerçektir, dolayısıyla bunun dışındaki bir tez, komplo teorisi veya cehalettir." İşte bu kalıbın paramparça olmasına çok az zaman kaldı. 

- Paradan para kazanan, kendini başarı timsali gören, hiçbir insani birikimi olamamış, hayatını kapitalizmin nimetleriyle gerçekleyen lümpen karakterlerin epey bir zorlanacağı aşikardır. Gelebilecek şok dalgalarına karşı hazırlıklı olmalarını tavsiye ederim. Eh, bu hak edilen sonuçlardan sonra Algol'ü suçlamak ne kadar içinizi soğutur; orası tartışılır.

- Kıbrıs, Lübnan ve Türkiye ile ilgili beklenmedik gelişmeler gündeme gelebilir. Kaçınılmaz bir çatışma haline döğru yol almaktayız. 15 Temmuz 2016 fenomeni ile ilgili bomba gibi ifşaatlerle sarsılabiliriz ama böyle bir halk kitlesi için ne gam?

- Tam bu derecede 19 Kasım 2021 tarihinde parçalı bir Ay tutulması gerçekleşmişti. Hemen ertesinde Nas sezonu açılmıştı hatırlarsanız; Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik buhranına sebebiyet veren bir cehennem kapısı o tutulmada açılmıştı. Algol'ün adını ilk o zaman duyduğunuzu varsayarak, para ve itibar üzerinden döndürülen dalaverelerin nasıl cezalandırılacağına hep birlikte şahit olacağız deyip noktayı koyuyorum.

 

17 - 21 Mayıs doğumlular için çok değerli bir kırılım noktası meydana gelecektir. Artık inatla sarıldığınız değerleri tamamen gevşetme, hatta çöpe atma iradesine sahip olacaksınız. 

19 - 23 Ağustos doğumlular için biraz dikkatli olmakta fayda var. Sistem değişime itiyorsa, uyum sağlamaya ve kaybettikleriniz için hayıflanmak yerine, yeniliklere adapte olmaya gayret edin. Otorite ile sınanacaksınız. Toplum önündeki imajınızın yerle bir olmamasına dikkat etmelisiniz.

17 - 21 Kasım doğumlular için ilişkilerde ve ilişkiye bakış açınızda devrim yapmanız gerekiyor. Mevcut bir ortaklık veya ilişkiniz varsa, onunla çok zaman geçirdim, emek verdim diye kendinize bahaneler üretmeyin; gönderin gitsin.

15 - 19 Şubat doğumlular için barınma ve yerleşimle ilgili beklenmedik gelişmeler olabilir. İkamet ettiğiniz bina kentsel dönüşüme gidebilir yahut ev sahibiyle kira nedeniyle papaz olabilirsiniz. 



Her ne olursa olsun, iyi saflarında yer alanların hayrına olsun...