23 Aralık 2013 Pazartesi

Yılın sonuna bir hafta kaldı...

Kimine göre muhteşem, kimine göre kabus, kimine göre de geleceği belirleyen deneyimlerin atlatıldığı bir yılın sonuna yaklaşıyoruz. Önemli olan sizin kişisel duygunuzun niteliği... Olumsuz bir duyguya mı sahibiz, yoksa dünyevi kazançlarınızdan ötürü bulunduğunuz ruh halinin geçici zevk sarhoşluğunu mu hissediyorsunuz? Duyduğunuz, öğrendiğiniz ve gözlemlediğiniz yenilikleri ne kadar sindirebildiniz? Hedefleriniz var mıydı ve bu olası hedeflerin kaçta kaçı gerçekleşti? Hepinizin ilerlediği yolda gözlemlediği aksaklıklar yahut düzeltilmesi mecburi mekanizmalar hangi alanda? Yeni dünya yılında ulaşmak istediklerinize sabırla ulaşabilme yetenek ve arzusuna sahip misiniz? Karşınıza mutlaka ki çıkmış olan fırsatları değerlendirebilme donanımına sahip misiniz? Herşeyden önemlisi; kendiniz için olumlu ve şımartıcı bir eylemde bulundunuz mu? Olmadıysa bulunmayı düşünüyor musunuz? Bir dans dersi, bir oyunculuk kursu, paraşütle atlama, yeni bir bisiklet, kim olduğunuzu öğrenebileceğiniz bir kişisel gelişim çalışması, duygularınızı olumluya yöneltecek herhangi bir ödül yahut? Sahi kim olduğunuzun, nelerden hoşlandığınızın, nelere sevindiğinizin farkında mısınız? Farkındaysanız, basit bile olsa bu keyifli uğraşılara sahip olmak veya uygulamak adına ne kadar çaba gösteriyorsunuz? Bu hafta mümkünse biraz kendinize zaman ayırıp bu basit sorulara cevap verin. Hayatlarınızın ne kadar yalın, isteklerinizin ne kadar ulaşılabilir olduğunu görecek, hissedecek ve belki de onlara bir an önce dokunma isteğiyle dolu bir hale geçeceksiniz.