İstanbul saati ile 30 Kasım 2020 Pazartesi günü 12:30'da İkizler burcunun 8.derece 37.dakikasında bir Ay tutulması meydana gelecektir. Bu tutulma Kuzey yarıkürede bulunan Türkiye'den gözlemlenemeyecektir.
29 Kasım 2020 Pazar
30 Kasım 2020 İkizler Burcunda Ay Tutulması
1 Kasım 2020 Pazar
2020 Kasım Ayı Astroloji Takvimi
Ekim ayını çok ağır olumsuzluklarla yolcu ettik. Ayın son günü meydana gelen Boğa burcu dolunayı, Ege Denizi merkezli bir depremin fitilini ateşlemiş oldu. Deprem kaynaklı İzmir'in bir mahallesinde bina yıkımlarından mütevellit can kayıpları yaşadık. Milletçe çok canımız sıkıldı. Her deprem sonrasında olduğu gibi çürük bina, kentsel dönüşüm, Haarp teknolojili komplolar ve benzer teorileri ana meselelerimiz olurken, giden canların ardından yalnızca üzülüp rahmet okumakla yetindik.
Astrolojik göstergelerle depremlerin öngörülmesi zaman zaman gündeme gelse de, Ay'ın ve diğer gezegelerin dolaylı da olsa çekim alanlarının fay hatlarını tetikleyebileceği savı yıllardır tartışılır ama elle tutulur bir neticeye ulaşılmaz. Bu konuda belki de istatistiki bir çalışma yapmanın zamanı gelmiştir şahsım adına, ancak yine de binalar çürükse, zamanında bataklığın üzerine çok katlı binalar inşaa edilip yıllar içinde herhangi bir denetleme yapılmadıysa, vatandaşın evini değiştirip daha güvenli yaşam alanlarına erişebilecek bütçesi yoksa, hatta gününü bile batan bir ekonomi nedeniyle kurtaramıyorsa, depremi öyle veya böyle öngörebilsek bile ne yazık ki bu ülkenin makus kaderini değiştirmek pek de mümkün gözükmüyor.
29 Ekim 2020 tarihinde ülkemizin yeni bir güneş dönüşü haritası oluştu. Dolayısıyla bundan sonraki astrolojik olasılıkları ve naçizane öngörülerimi bu yeni güneş dönüşü haritası üzerinden aktarmaya çalışacağım.
Geçen ay iki dolunay ve bir yeniay yaşamıştık. Kasım ayında ise Akrep burcu yeniayı ve İkizler dolunay fazında gerçekleşecek bir Ay tutulmasına şahit olacağız. Ay düğümleri İkizler-Yay aksında seyrettiği için bu yıl İkizler ve Yay burçlarında oluşacak yeniay ve dolunay fazlarının Güneş ve Ay tutulmaları olarak karşılık bulacağını daha önce hep aynı konu bahsinde açıklamıştım.
Lafı çok da uzatmadan Kasım 2020 de ne gibi astrolojik fenomenlerle karşılaşacağımızı sırasıyla aktarmaya çalışacağım.
31 Ekim 2020 Boğa Burcu Dolunayı ve Etkileri
Kritik zamanlardan geçmeye devam ediyoruz. Artık bu kritikliği irdelemenin anlamı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü her birimiz kendi doğru bildiği yolda ayakta kalmaya ve zarar görmeden temkinli şekilde ilerlemeye odaklandık. Eski normalleri yıkmadan yeni normaller geliştirmeye çalışıyoruz. Çabalıyoruz ve amacımızın ne olduğunu bile sorgulamadan, en basit ihtiyaçlarımızın bile değerine vakıf olup kendi yolumuzda ilerliyoruz.
İşte bu akşam İstanbul saati ile 17:49'da Boğa bucunun 8.derecesinde bir dolunay gerçekleşti. Güneş'in 8.derece Akrep, Uranüs'ün ise retro pozisyonda aynı derece Boğa burcunda olduğu görünümden Ay da geçiyor. Merkür ve Mars halen retro konumlardalar. Bu etki bir 5 gün daha etkisini gösterir.
Venüs Terazi burcunda ilerlerken, Koç burcundaki Chiron ile karşıt açıya sahip bulunuyor. Sevdiklerimizle sınanıyoruz. Sevdiklerimizin ihtiyaçlarına şifa olmakta zorlanıyoruz. Çünkü aşırı derecede bireysel olmayı öğrendik. Sistem bize son bir yıldır yaşadıklarımız nedeniyle böyle davranmayı öğretti.
Oğlak burcundaki sevimsiz stelyum varlığını koruyor ve (Jüpiter, Plüton ve Satürn) iyice birbirlerine yaklaşmış halde ilerliyorlar. Üstelik artık Terazi burcuna geri geçiş yapmış Merkür de bu Stelyum'a zorlayıcı bir kare açı yapmış durumda bulunuyor. Artık zihnimizin ve aklımızın anlamlandırmakta zorluk çektiği tüm bu "şeyler" ağır bir öfke patlamasına zemin oluşturuyor. Ne zaman geçecek derseniz, epey bir zamanı var gibi gözüküyor. Çünkü bu Merkür ileri hareketine başlayıp tekrar bu üçlü ile zorlayıcı benzer açıyı yapacak önümüzdeki günlerde...Depresif ruh hali veya zihinsel sıkışmanın alasını yaşıyoruz. Her inişin bir çıkışı var deyip sabretmenin erdemini taşımaya çalışıyoruz. Aslında sorularımızın cevapları mevcut ve bunları geçmişte bir zamanlarda deneyimledik. Acaba biraz daha mı beyin fırtınası geliştirip bize öğretilenlere değil de, kendi kuramlarımıza güvenmemiz gerektiğini algılasak artık?
Dolunay'ın baş rolünde Uranüs bulunuyor. Uranüs önemli bir jenerasyon gezegeni ve üst akıl, özgürlük, bağımsızlık, çözülme, isyan, alışkanlıkların yıkımı olarak kendini gösteren bir gezegen; 2017'den beri transitte olduğu sabit Boğa burcunda bir çok geleneği ve alışkanlığı yıkmak için ilerliyor. Tabulardan arınmak ve yüksek bir bilinçle kendini geliştirmek adına gücünü ortaya koyuyor. Uranüs ile aynı derecede bir dolunayın oluşması, bir bakıma büyük ifşaatlerin ve farkındalıkların da ortaya dökülmesine zaman hazırlıyor. Ezoterik anlamlarını uzun uzadıya anlatmaya gerek yok ve zaten bu satırları okuyabilen herkesin, kendi hayatında ezici değişimleri yaşamalarının kaynağı olabilecek bu dolunay etkilerini, yaklaşık 5 gündür hissettiklerine de eminim.
Boğa-Akrep aksı, astrolojide sahip olma/paylaşma, maddi kaynaklar/manevi değerler, yaşam/ölüm gibi kutuplardaki meseleleri göstermektedir. Dolayısıyla;
Uranüs'ün Güneş ile çatıştığı, Ay ile işbirliğinde olduğu bu dolunay görünümünde kaba hatlarıyla;
- Ölüm gerçeğinin aslında varoluş mücadelesinde bir itici güç olduğunu algılayıp, yaşamdan ölüme giden yolda aklın galip geleceği düsturunu fark etmek
- Varoluş mücadelesinde maddiyatın hikaye olduğunu, sahip olunan tüm maddesel gerçekliğin beklenmedik bir anda nasıl da tuzla buz olabileceği gerçeğini idrak etmek
- Global olarak mütemadiyen önümüze yem olarak konan emtia/para/maddi zenginlik/mal/mülk gibi maddesel gerçekliğin balon gibi patladığını ve artık tamamen yeni bir madde düzleminin oluşması gerektiğini ayırt etmek.
- Dikte edilen ve tarihsel olarak önümüze dayatılan sömürü düzeninin yıkılması için artık kitlesel bir harekete geçmenin kaçınılmaz olduğunu görmek
- Gözle görülmeyen tanrıların ve sahibi kimin olduğu bilinmeyen gözetleme merkezlerinin ifşa olması, insanlığa kast eden yapılanmanın artık yıkıma uğraması gerçeğinde hemfikir olmak
- Hurafeleri, karanlık güçleri ve akıl dışı fenomenleri açığa çıkarmak. Artık mafyöz ve karşı konulamayan güçlere karşı olmak zorunda hissedilen bir savaş için işbirliğine gitmek.