Ekonomik, sosyolojik, siyasi, doğal ve tıbbi felaketler yanında insani erdemimizi zorlayan fenomenlere de şahit olmaya devam ediyoruz. İnsanlık can derdine düşmüşken bir de ekonomik krizler ve olası doğal felaketlerin de endişesi hepimizi sarmış gibi gözüküyor. Hayatını kaybeden insanları da "ölü sayısı" olarak istatistiklerle belirleyebiliyoruz. Hatta sayının az ve çok olmasını "başarı" olarak telakki eden bir siyasi anlayışa bile sahibiz.
Öyle ki, 2020 bir sonun başlangıcı seviyesi olduğunu idrak ettirdi hepimize...26 Aralık 2019 tarihindeki Güneş tutulmasının sunabileceği tüm olasılıkları peşisıra yaşıyoruz, şahit oluyoruz.
Ortalıkta o kadar çok youtube, instagram ve facebook videosu dolaşıyor ki, astroloji ile ilgili tüm bilgiler, telkinler ve öngörüler toplumda tam anlamıyla "madara edilme" durumuna dönüştü. Şu satırları bile yazmaktan imtina ettiğimi sıkıldığım veya gözümde büyüdüğü günlerde ilerlediğimi fark ediyorum. Zira astroloji ilmi gibi son derece değerli bir gereç, yetkinliği tartışılır kişi ve kurumların oyuncağı haline ulaştı. Kendisini "kanaat önderi" sayan zevatın dalga geçen, aşağılayan tavırları ve yaklaşımları karşısında, kendisini "astrolog ve her bokolog" olarak addeden tiplerin, mütemadiyen aynı öngörüler ve "ben demiştimci" kibirli yaklaşımları birbiriyle çarpışıyor. Muazzam bir kakafoni var ortalıkta...
Şahsım (!) :))) olarak bu kakafoninin içerisinde yer almak istemediğimi en başından beri, yaklaşık 10 yıldır ifade etmeye çalışıyorum. Medyatik olmaya uğraşıp, kendimi olmadığım bir ifadeyle pazarlayıp prim toplamaktan ziyade, kısa, öz ve anlaşılabilir bir yolda ilerlediğimi düşünüyorum. Birbirinden fikir çalıp, bu fikirleri uhrevi tavırlarla kitlelere yaymaktan uzak olmaya didiniyorum. Zira astroloji de diğer somut veya soyut insani gelişim gereçlerinden bir tanesi ve tevazu ile kullanılması gerektiğini savunuyorum. Kişiyi batağa ve olumsuzluğa değil, daha optimum bir yaşam düzeyine eriştirmek için danışılan bir klavuz olarak kullanmaya uğraşıyorum.
Bu girizgahı yapma gereği duydum. Zira başka astrologlardan bana ulaşan danışanların şikayetlerini, takipçilerimin biteviye serzenişlerini ve yakınlarımın ezber gibi yinelediği telkinlerini aydınlamak için bir şeyler yazmam gereğini hissettim;
Birbirinin benzeri videolar çekmeyeceğim, herhangi bir konuda yazılmış makaleyi okumaktan imtina edenlerin video çekenleri takip etmesinde herhangi bir sakınca görmüyorum. Ben yine de bildiğim yoldan ilerlemeye devam edeceğim. Eğer izlediğiniz videolar cidden işinize yarıyorsa tatmin hissinizi ve ikna olma yöntemlerinizi gözden geçirmenizde fayda var. Tıklanma ve takip sayısı kadar insanlara kazandırıyorsunuz. Onlar da yaptıkları yayınların içeriğinde herhangi bir özen olup olmadığını önemsemiyorlar. Siz de henüz kendi doğum haritanızdan bihaber vaziyetteyken, genel geçer olasılık ortaya koyan insanların savurduğu bilgilerle yarım yamalak bir endişe durumuna kapılıyorsunuz. Deprem, çığ, savaş, ölüm, kan, felaket, kriz olasılıklarıyla bir süre sonra besleniyor olduğunuzun farkına bile varamıyorsunuz.
Bir kere daha yinelemek istiyorum ki;
Doğum haritanızın, gezegenlerinizin birbirleri arasındaki etkileşimlerinin ve içinde bulunduğunuz yaş döngüsünün vaat ettikleri hakkında hiçbir bilgiye sahip değilken, global etkilerin ve olasılıkların ışığında verebildiğimiz genelgeçer bilgilerle kendi astrolojik konumunuzu belirlemeniz mümkün değildir.
Pandemi olasılığını kimse öngöremediği için de astrolojinin bir safsata olduğu tezine "inanıyorsunuz"...hatta içinde salgın hastalık veya virüs geçmeyen öngörü yayınlarında birilerinin satır aralarını inceleyip cidden "bilip bilmediğini" didikliyorsunuz ki cidden ne yerli, ne de yabancı bir astrolog böyle bir global felaketi öngöremedi. Çünkü kimse ne kahin, ne falcı, ne de medyum. Yolunu tutturan ve kitleleri budala yerine koyabilenler değere biniyor...sayenizde malesef; astrolojiyi fal ile eşdeğer tuttuğunuz için böyle bir ikilem meydana geliyor.
Dünyaya olabilecek en kötü olayların bir astrolojik kriter olacağına zihinleriniz öyle bir odaklanmış ki, kendi kişisel hayatlarınızın ilerleyişindeki öneme vakıf olamıyorsunuz. Asıl mesele de ne yazık ki burada yatıyor.
Lafı fazla uzatmadan, sosyal mesafe ve izolasyonla devam edecek olan Mayıs ayının gökyüzü hareketlerine bir göz atalım müsadenizle...
Öncelikle hatırlatmakta fayda var. Türkiye Cumhuriyeti'nin Güneş dönüşü haritasında Mayıs ayı 9.ev alanına denk düşüyor. 12 Mayıs tarihine kadar Güneş geçişi halen 8.evde olacak. Güneş transit yaparken önce kriz alanında, sonra da siyaset, hukuk ve bilim gibi evrensel öğretilerin olacağı alana geçiş yapacak. 12 Nisan'da başlayacak olan Güneş dönüşü 9.ev transiti, 16 Haziran 2020 tarihinde 10.eve geçişle son bulacak.
Mundane astrolojide 9.ev alanı, aşağıdaki ilgili konuları temsil eder :
-Uzun mesafe yolculuk veya ticaret, hava yolculuğu, taşımacılık, deniz trafiği, ithalat ve ihracat, yabancı topraklardaki alışveriş. Dışişleri bakanlığı ve ticaretle ilgili kurumlar...
-Yabancılar, değişim öğrencileri, göç ve uzun mesafe haberleşme kuralları.
-Dini ve yasal meslekler, diyanet işleri
-Adalet, avukatlar ve mahkeme kuralları
-Üniversiteler, akademiler, yüksek öğrenim, bilim kurulları, bilimsel yayınlar, akademik eğitimli kişiler
-Gazeteciler ve medya kurumları. Topluma karşı basının tutumunu yansıtır .
Yukarıda belirttiğim tarih aralığında, içinde bulunduğumuz izolasyonun hafifletilmesi, eğitim kurumlarının kalan yerden işlevlerine devam etmesi, ticaretin ve uluslararası yolculukların belirli kurallar dahilinde tekrar işler hale getirilmesi beklenebilir. Ancak 8 Mayıs'tan itibaren bu alana girecek olan Merkür, hem Boğa burcunda, hem de 9.ev alanında zararlı çalışacağı için, inat ve kural tanımazlık ihtimallerine karşı dikkatli olunması gerekebilir. Pandeminin etkisinin hafiflemesi ve tekrardan kontrollü olarak hayatlarımıza devam etme tarihi olarak 12-18 Mayıs aralığını öngörmüştüm. Gerek siyasi otoritelerin, gerekse sağlık çalışanlarının da işaret ettiği tarihlerin yakın seyretmesi itibarıyla Mayıs ayının sonlarına doğru daha rahat nefes alabileceğimizi söyleyebilirim. Gerileme hareketine (retro) başlayacak olan Venüs, Jüpiter ve Satürn'ün de yoğun olarak can kaybına neden olma etkisi hafifleme eğilimine girecektir diye düşünüyorum. Ancak bu gezegenlerden bilhassa Satürn'ün tekrar ileri harekete geçeceği sonbahar aylarında, ikinci bir virüs dalgasının da olasılığını göz ardı etmemek gerekiyor.
Ayrıca, 12 Mayıs tarihine kadar aşağıdaki konulardaki etkiler sürmeye devam edecektir.
*Ölüm oranları, cenaze, morg, ölüm ve yaşamsal istatistikler.
*Yabancı hisse senedi ve tahvil, borsa, vergi, ulusal borç, faiz oranları, miras ve sermaye kazançları, sigorta şirketleri, hasar taleplerinin çözümü, emeklilik ve sosyal güvenlik sistemi
*Yatırımlar ve dondurulmuş varlıklardan kamu gelir ve kazanma gücü
*Yabancı ülkelerin, rakiplerin, mali durumundan borçları ile savaş zamanında düşmanın mali ilişkilerini temsil eder.
*Ulusal borç, FBI , CIA, MIT gibi istihbarat teşkilatları yanında organize suç şebekeleri
*Doğum kontrolü, ölümlülük, yaşamla ölüm arasındaki soyut ve somut bağlantılar
*Kanalizasyon sistemi ve atıklar
*Cerrahlar, nükleer ve biyolojik silahlar
*Metafizik konular ve komplo teorileri
(Nisan ayının öngörülerinden direkt olarak aktardım. Yaşadıklarımızı ve meşgul olduğumuz konuları tekrar hatırlamakta fayda var. Çünkü bu etkiler Mayıs'ın 12'sine kadar devam edecektir)
Milletçe odaklanacağımız konu başlıklarını verdiğime göre, bu konular üzerinde aşağı yukarı hangi temalara kafa yoracağımız da aşikardır. İşaret ettiğim tarihler arasında Güneş'in yapacağı açıların niteliğine göre olasılıkların da teker teker önümüze gelecek olmasına hazırlıklı davranmak gerekebilir.
Kronolojik olarak Mayıs ayının etkilerini sıralıyorum;
1 Mayıs itibarıyla Merkür ve Uranüs Boğa burcunda kavuşum halinde bulunuyorlar. Aslında bu kavuşum +/-5 gün süreyle etkin olacaktır. Alışageldiğimiz fikirlerin, uzun zamandır etkisi altında olduğumuz yaşam standartlarının eğilip bükülmesi, artık alışkanlıkların bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde evrilmesi söz konusu olabilir. Artık sabit fikirle savunduklarımızı, çok daha farklı bir kafa yapısıyla yorumlamaya meyledeceğiz demektir. Ayrıca kimsenin aklına gelmeyen fikirler geliştirebilir, kendi bağımsızlığımız ve varoluşumuz için etkin olabilecek öğretiler geliştirebiliriz. Çılgın fikirlerimizin aslında toplumsal olarak da fayda sağlaması beklenebilir.
4 - 10 Mayıs tarihleri arasında Venüs ve Neptün, 90 derecelik zorlayıcı bir kare açı kalıbına sahip olacaklar. Venüs'ün İkizler, Neptün'ün ise Balık burcunda olduğu bu görünümde, ilişkilerde ve maddi konularda aldanma, kandırılma ve benzeri olumsuzluklar beklenebilir. Belirsizlik ve neye karar verdiğini bilememe sorunsalı nedeniyle kişiler arasında her türlü iletişimsel kopukluklar meydana gelebilir. Pandeminin neden olduğu mali kriz de etkisini bu süreçte çok daha derin bir şekilde göstermeye başlayacaktır. Paranızı harcadığınız alanları çok iyi belirlemeniz ve olası kayıplara karşı temkinli olmanız gerekecektir. Bilhassa maddi kandırılma vakalarına ve hizmet alma sözü verip cayma olasılıklarına dikkat etmelisiniz.
4 Mayıs'ta ay düğümleri İkizler-Yay aksına geçecektir. 23 Aralık 2021 tarihine kadar Kuzey Ay Düğümü İkizler, Güney Ay Düğümü ise Yay burcunda seyredecektir. Ay düğümlerinin transit hareketi retro pozisyonda olmaktadır. Dolayısıyla 29 dereceden başlayıp 0.derecede son bulmaktadır. Söz konusu tarih aralığındaki Güneş ve Ay tutulmaları İkizler ve Yay burçlarında meydana gelecektir. Ancak ay düğüm noktalarına çok yakın seyreden, bitişik burçtaki yeniay ve dolunay fazları de Güneş veya Ay tutulması olarak vuku bulduğundan, 21 Haziran 2020'de yaşanacak Güneş tutulması, ay düğümü İkizler Burcunda olsa dahi, Yengeç burcunun 0.derecesinde meydana gelecektir.
7 Mayıs'ta Akrep burcunun 17.derecesinde bir dolunay meydana gelecektir. Saklı bir durumun açığa çıkması olarak ifade edebileceğim bu dolunay etkisi, geçen yıl 19 Mayıs'ta gerçekleşmişti ve Madonna'nın Eurovision ayini, pardon gösterisi yıla damga vurmuştu. Muhtemelen yine metafizik yahut mafyatik bir fenomen bu Akrep dolunayında ifşa olacaktır. Ayrıntılar için ilgili makaleyi okuyabilirsiniz.
9 - 14 Mayıs tarihlerinde Merkür ve Plüton arasında 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşacaktır. Merkür'ün Boğa, Plüton'un ise Oğlak burcunda olduğu bu görünümde, karanlık niyetlerle yüzleşmek ve önlemini almak açısından olumlu bir etki söz konusu olacaktır. Belanın kokusunu önceden haber almakla eşdeğerdir. Diğer taraftan, menfaatlerimize en optimum faydayı sağlayabilecek koşulu seçmekle ilgili bir durumdur.
10 - 14 Mayıs arasında Merkür ve Jüpiter arasında 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşacaktır. Merkür'ün Boğa, Jüpiter'in ise Oğlak burcunda olduğu bu görünümde, kaçırılmış fırsatlara eğilmek ve bulduğunla yetinme fikri geliştirmek önemlidir. Zira hem Merkür, hem de Jüpiter transitte bulundukları burçlarda zararlı ve düşük çalışmaktadırlar. Çok muazzam bir girişim beklenmese de karar verme konusunda daha kalıcı ve tatminkar bir yapı belirlenmesi olasıdır.
11 Mayıs'ta Satürn geri hareketine (retro) başlayacaktır. Henüz Kova burcunun 1.derecesine kadar ilerlemiş olan Satürn, Oğlak burcunun 25.derecesine kadar 29 Eylül 2020 tarihine kadar gerileyip, bu tarihten itibaren tekrar ilerlemeye başlayacaktır ve 17 Aralık 2020 tarihinde tekrar Kova burcuna geçiş yapıp transitine devam edecektir. Satürn retrosu, eksik kalan öğretileri tekrardan edinebilmek için bize fırsatlar sunmaktadır. Bilhassa yılbaşından bu yana kaçırdığımız önemli işaretleri algılamak ve hayatlarımız için hayati önem taşıyan gerçekleri özümsemek adına retro sürecini kullanmak önemlidir. Pandemi belasının hafiflemesine de katkı sağlayacak olan Satürn retrosunda insanlığın önemli dersler çıkarabilmesini diliyorum.
11 - 17 Mayıs tarihleri arasında Merkür ve Mars, 90 derecelik zorlayıcı bir kare açı kalıbına sahip olacaklar. Merkür'ün Boğa, Mars'ın ise Kova burcunda olduğu bu görünümde, kolektif bir maddi krize karşı geliştirilmesi gereken önlemlerle ilgili bir dizi bilgi kirliliği ve kakafoni oluşturulması beklenir. Gerçekliğin acı bir tokat gibi insanlığın suratına inmesine rağmen hala ben birilimci yaklaşımların hiçbir yaraya merhem olamayacağı ile yüzleşmiş olacağız. Ayrıca sert bir halk hareketi ve bilhassa ekonomik çöküş nedeniyle kolektif bir ayaklanma veya muhalefet gücü beklenebilir. Bilim veya çoğunluğun hayrına kullanılması gereken maddiyatın, belirli bir kesmin refahı veya din kurumlarına aktarılıyor olması gerçeği ile yüzleşmek kitleleri çileden çıkartabilir.
12 Mayıs'ta Merkür, yönetiminde olduğu İkizler burcuna geçiş yapacaktır. 28 Mayıs tarihine kadar da bu burçta transitine devam edecektir. İletişimin ve haberleşmenin daha zengin ve aktif olabileceği bu sürecin şeker bayramına da denk gelmesi, kişiler ve kitleler arasında olumlu, ilham verici ve yapıcı bir iletişim formunun işler halde olacağını gösterecektir. Yine de sosyal mesafeyi elden bırakmamak gerektiğini algılayabileceğiz. Dolayısıyla sanal veya elektronik ortam üzerinden haberleşmek aktif halde olacaktır.
12 - 17 Mayıs tarihleri arasında Merkür ve Satürn, 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbına sahip olacaklardır. Merkür'ün İkizler, Satürn'ün ise retro pozisyonda Kova burcunda olduğu bu görünümde, kitlelerin iletişim olanaklarını geliştiren teknolojik buluşların, online eğitim sistemlerinin veya ticaret fikirlerinin geliştirilmesi mümkündür. Bilhassa ilk ve orta öğrenim kurumlarının pandemi nedeniyle aksayan işlerliğine bir çözüm getirilebilir. Online sistemler ve evden öğretimle ilgili tekniklerde bazı kurallar getirilmesi de beklenebilir. İnsanların sosyal mesafe altındaki yeni yaşam koşullarını teknolojik olanaklar ve internet fırsatları ile kontrol altına almak da kolaylaşacaktır. Birilerinin insanların beyinlerine çip takarak kitleleri kontrol altına alma hevesi de daha fazla dillendirilmeye başlanabilir. En önemlisi ise, Covid 19 hastalığının tedavisiyle ilgili tıbbi gelişmeler ortaya çıkmaya başlayabilir. Aşı çalışmaları, antikor, plazma tedavisi gibi olasılıklar ortaya çıkmaya başlayabilir. Dolayısıyla bu 5-6 günlük süreçte tüm insanlığı rahatlatabilecek bazı gelişmeler ortaya çıkarken, yeni bir yaşam standardına geçişin de işaretleri verilmeye başlanacaktır.
13 Mayıs'ta Mars Balık burcuna geçiş yapacak ve 28 Haziran tarihine kadar da bu burçta ilerleyecek. Gerçekliklerle savaşmak yerine sıyrılıp kaçmak daha çok işimize gelecektir. Diğer yandan bir amaç uğruna güçsüz ve yardıma muhtaç insanlar veya hayvanlara yardım etmek için güçlü lobiler oluşturulabilir. Mars bu konumda bağımlılıklar verir. Olumsuz alışkanlıklar geliştirmekten kaçınmak gerekecektir. Bilinçaltı çalışmaları ve spritüel çalışmaların en fayda sağladığı bu süreci doğru kullanmak icap eder.
13 Mayıs'ta Venüs retrosu başlıyor. Yani Venüs yaklaşık 1.5 ay boyunca gerileme dönemine giriyor. 25 Haziran'a kadar İkizler burcunun 5.derecesine kadar gerileyip bu tarihte tekrar düz hareketine başlayacak. Venüs ilişkileri, maddi ve manevi değerleri, güzellikleri ve sevgiyi sembolize ettiği için retro hareketinde bulunması, ilgili konularda duraksama ve tatsızlıkların gündeme gelmesine sebebiyet verecektir. Global mali krizin insan ilişkilerine yansıması, bereketsizlik duygusu ve beraberinde gelecek olan bunalıma katlanmak için 1,5 ayınız var.
14 Mayıs'ta ise Jüpiter retrosu başlıyor. Jüpiter'in gerileme süreci 4 ay sürecektir. Oğlak burcunun 17.derecesine kadar gerileyecek olan Jüpiter 14 Eylül 2020'de terkrar ileri hareketine başlayıp transitine devam edecektir. Jüpiter retrosu şans ve kısmet konularında gecikmeler ve olumsuzluklar verebilir. İçe kapanmaya ve kişinin kendini aramasına fırsat oluşturabilir. Bir duraklama devri gibi algılansa da, hayatı bir parça pause tuşuna basıp ihtiyaçları ve hedefleri belirlemek için en uygun süreç olacaktır.
Pandeminin neden olduğu global sorunların giderilmesi için bu üç gezegenin retroya girmesinin faydalarından istifade edilmeli diye düşünüyorum. Zira hastalıkla baş edebilmek ve daha fazla yayılıp kayıplar yaşanmasına neden olmasının önüne geçmek için bir avantaj sağlayacaktır.
15 - 20 Mayıs arasında Güneş ve Plüton, 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşturacaklardır. Güneş'in Boğa, Plüton'un ise retro pozisyonda Oğlak burcunda olduğu bu görünümde, maddi ve manevi toparlanma için sıkı önlemlerin ele alınması beklenebilir. Hayatta kalmak amacıyla bu dönemde önemli tavizler verilmesi beklenebilir. Tefeciler ve benzeri kurumların gündeme gelmesi, kayıt dışı ekonomik hareketliliğe izin verilmesi ve bu sayede şirketlerin mali durumlarını toparlanması söz konusu olabilir.
17 - 22 Mayıs arasında Güneş ve Jüpiter, 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşturacaklardır. Güneş'in Boğa, Jüpiter'in ise retro pozisyonda Oğlak burcunda olduğu bu görünümde, kaçmış olan kısmetlerin tekrardan ele alınması beklenebilir. Bilhassa pandemi öncesi girişilmesi düşünülen ama maddi kaygılardan ötürü geri durulmak zorunda bırakılan veya ertelenen işler/girişimler/faaliyetler için tekrar harekete geçmek mümkün olabilir. Son kertede verilen kararlar çok tatminkar olmasa da kalıcılık bakımından güçlü etkiler verebilir.
20 Mayıs'ta Güneş İkizler burcuna geçip bir aylık transitine bu burçta devam edecek. Odak noktamızın iletişim, haberleşme, öğrenme, kısa yolculuklar, yakın çevre ve akraba ilişkileri olacağı bir aylık süreç deneyimleyeceğiz.
22 - 27 Mayıs arasında Güneş ve Satürn, 120 derecelik destekleyici bir açı kalıbı oluşturacaklardır. Güneş'in İkizler, Satürn'ün ise retro pozisyonda Kova burcunda olduğu bu görünümde, toplum yararına eğitici çalışmalar ve kolektif haberleşmede ilerlemek söz konusu olabilir. Şeker/Ramazan Bayramı sürecine denk gelecek olan bu görünümde, sosyal mesafeye özen gösterilmesi amacıyla yine sokağa çıkma kısıtlaması getirilebilir.
22 Mayıs'ta ayrıca İkizler burcunun ilk derecesinde Yeniay meydana gelecektir. Bayramın ilk gününe karşılık gelecek bu yeniay, umutlu ve huzurlu günlerin habercisi olma açısından pozitif görünümler sunuyor olsa da, covid 19 hastalığı endişesi nedeniyle sönük geçebilir.
25 - 28 Mayıs arasında Mars ve Uranüs, 60 derecelik destekleyici bir açı kalıbı (sekstil) oluşturacaklardır. Mars'ın Balık, Uranüs'ün ise Boğa burcunda olduğu bu görünümde, pandemi ile ilgili bir aşı, tedavi olasılığı yahut hastalıkla mücadelede devinim sağlayacak bir gelişme meydana gelebilir. Hastalıkta pik noktası diye başından beri tanımlanan süreci bu üç günde deneyimleyebiliriz. Global bir etki arz edeceğinden, hastalığın en ölümcül etki vereceği günler olabilir. Zehirlenmelerin veya suyla ilgili kazaların meydana gelmesi de beklenebilir. Keza sel baskınları ve taşkınlara karşı dikkatli olunması gerekecektir.
28 Mayıs günü Merkür Yengeç burcuna geçecektir. 17 Haziran'da Yengeç burcunun 14.derecesinde üç haftalık retro sürecine başlayacaktır. 12 Temmuz'da ise Yengeç burcunun 5.derecesinden itibaren ileri hareketine devam etmeye başlayacaktır. 5 Ağustos tarihinde ise Aslan burcuna geçiş yapacaktır. Dolayısıyla 28 Mayıs - 5 Ağustos tarihleri arasında Merkür Yengeç burcunda transitte olacaktır.
Umutlu ve pandemi etkisinden uzak bir Mayıs ayı dilerim.
Kişisel doğum haritalarınızın detaylarını öğrenmek, güncel etkilerle ilgili tavsiyeler almak ve bir yıl boyunca maruz kalabileceğiniz etkileri kronolojik olarak öğrenmek isterseniz tarafımdan danışmanlık alabilirsiniz.
Tüm iletişim bilgilerimi aşağıda paylaşıyorum.
Facebook : Oytun Işlar - İnsan Mühendisliği Kişisel Gelişim Danışmanlığı
Twitter : @OytunIslar
Instagram : @oytun_islar
whatsapp : +90 532 4141877
e-mail : oytunislar@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder