Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni bir Güneş döngüsüne giriyor olması nedeniyle her yıl geleneksel olarak hazırladığım öngörü çalışmasını kronolojik olarak takip edebilirsiniz.
Güneş dönüşü haritasına geçmeden önce, Türkiye'nin ilerletilmiş (progres) kurulum haritası üzerinde nerede olduğumuzu bir görelim.
Yaklaşık 21 aydır Balık burcunda ilerleyen Ay, ilerletilmiş doğum/kurulum haritalarının en dikkate alınan göstergesidir. Buna göre 2023 yılının başından itibaren fedakarlığın dibine kadar tüketildiğimizi söylemek yanlış olmayacaktır. Ay'ın tam da Balık burcunun 3.derecesindeki Güney Ay düğümüne kavuşması sırasında Mayıs 2023 seçimlerini geçirmişiz. Geçmişte benzeri deneyimlenmiş aynı teraneyi tekrar yaşamışız veya yaşamaya mecbur bırakılmışız denebilir. Bu etkiyle devam etmemiz, bir 10 ay daha geçerli olacaktır. Ay düğümlerine uyumlu açı kalıbı kuran Satürn, maddiyatla sınandığımızı gösteriyor. Anaretik derecelere ulaşmış yükselen Başak konumu, haritanın 4.evine denk gelen Merkür Oğlak'ı işaret ediyor. Merkür'ün Ay ve Venüs'e sekstil açı kurması neticesinde 1,5-2 ay içerisinde yine halkın ağzına bir parmak bal çalmalarına şahit olabiliriz. Bu arada kıtlık, besin zincirinin kırılması, kuraklık gibi olasılıklar da gündeme gelebilir. Bu sıraladıklarım yıl sonunda dillendirilmeye başlanır. Bu arada, sağlık sektöründe beklenen operasyonların ve hesap sorma durumunun gelişmesini de bekleyebiliriz. İlerletilmiş kurulum haritasında Jüpiter, Neptün ve Chiron arasında büyük ateş üçgeni gelişmiş durumda ve Jüpiter Mars ile kavuşumda bulunuyor. Bu açıyı tamamen medya oyunlarının halkın benliğini ele geçirmesi olarak yorumluyorum. Küresel bir uyutma harekatının ortasındayız. Buna "yapay zeka imparatorluğunu"da ekleyebilirsiniz. Bilginin ve gelişmiş algoritma teknolojisinin, insanoğlunun tüm yaratıcılığını ele geçirmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bilgiyi elinde tutan, kitleleri yönetir demek daha doğru olacaktır.
29 Ocak 2025'ten itibaren yaklaşık 18 ay boyunca tutulmalar Balık-Başak aksı istikametinde gerçekleşmeye başlayacaktır. (Kuzey Ay düğümü Balık ve Güney Ay düğümü Başak olarak) Türkiye'nin kurulum haritasında Güney Ay düğümü Balık ve Kuzey Ay Düğümü Başak olduğunu göz önünde bulundurursak, 2025 Türkiye için bir kırılım noktası oluşturacaktır. Bir nevi tamamlanma olarak açıklayabiliriz. Geçtiğimiz 18 Eylül'de gerçekleşen Balık burcundaki parçalı Ay tutulmasında, Türkiye'nin geçmişindeki can alıcı kırılım noktalarının Balık-Başak aksındaki tutulma ve astrolojik hareketlerle ilintisi olduğundan bahsetmiştim. İşin içine numerolojiyi de katacak olursak, geriye sardığımızda 2016, 2007, 1998, 1989, 1980 ve 1971'de deneyimlenmiş ortak temaların benzerlerinin tekrar önümüzde belirginleşebileceği ihtimalini düşünmek lazım ve bu da darbe/muhtıra/kalkışma ve türevlerini akla getiriyor. Öyleyse kısaca bir göz gezdirelim tekrar;
1971 - 12 Mart muhtırası (Güneş Balık)
1980 - 12 Eylül darbesi (Güneş Başak)
1989 - Tarihte ilk kez asker kimliği taşımayan bir sivilin cumhurbaşkanı olması ve görevi devam ederken 3 yıl içerisinde vefat etmesi (KAD Balık - GAD Başak)
1998 - 28 Şubat sonrası mutabakat hükümeti dönemi (GAD Balık - KAD Başak)
2007 - e muhtıra ve Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı (KAD Balık - GAD Başak)
2016 - 15 Temmuz kalkışması (GAD Balık - KAD Başak)
Bu yılların, dünya tarihinde de bilhassa ekonomik/sosyolojik kırılımlar oluşturduğunu basit google/wikipedia bilgileriyle de öğrenmeniz mümkündür. Ancak yukarıda paylaştığım TC ilerletilmiş kurulum haritasının 10.evine yerleşmiş retro Plüton'un, karanlık, mafyöz ve ölümcül bir otoriteyi betimlemesi oldukça manidardır. Üstelik bu yapı, haritanın 6.ev alanındaki Uranüs'ten de destek almaktadır. Dolayısıyla çoğunuluğun şikayet ettiği bir yapı, bir o kadar da menfaat sahipleri tarafından desteklenmektedir.
Gelelim Türkiye Cumhuriyeti'nin 101.Güneş dönüşü haritasının getirilerine;
Güneş dönüşü haritalarını, gerçek kişilerde ve kurumlarda; içinde ilerlenen yaş döngüsündeki olasılıkları belirlemek için kullanırız. Kronolojik olarak ihtimalleri sıralayıp elle tutulur öngörüler sağlamaya çalışırız. İçinde ilerlediğimiz yaş döngüsü haritasının üzerinde tutulmalar, yeniay ve dolunay gibi temel transitlerin izdüşümleriyle belirli olasılıklar dahilinde çıkarımlar elde etmeyi hedefleriz.
Buna göre; 28 Ekim 2024, Ankara saati ile sabah 08:58'de Türkiye Cumhuriyeti'nin 101.yaş döngüsü başlamış oldu.
Yeni haritamızın Güneş'i doğal olarak son 101 senede olduğu gibi 5.derece 18.dakika Akrep burcunda, 12.ev girişinde ilerlemektedir.
Haritanın yükseleni de 25.derece Akrep burcunda konumlanmıştır. Üstelik yükselen derecesine 3 derecelik mesafede Merkür ilerlemektedir. Ay, haritanın 10.evinde, Başak burcunun 18.derecesinde konumlanmıştır. Haritadaki tüm gezegen veya astrolojik noktanın bir diğeriyle açı bağlantısı kurulmuştur. Destekleyici sekstil açıların varlığı yanında, bir büyük su üçgeni, sert karşıtlıklar ve zorlayıcı kare açılar da göze çarpmaktadır.
Tüm açı kalıplarını detaylıca sıralamaya çalışalım;
- Merkür - Uranüs karşıtlığı (4 derecelik orb)
- Venüs - Satürn karesi (partil, yani tam kare açı)
- Mars - Plüton karşıtlığı (2 derecelik orb)
- Ay - Satürn karşıtlığı (6 derecelik orb)
- Ay - Venüs karesi (4 derecelik orb)
- Venüs - Jüpiter karşıtlığı (8 derecelik orb)
- Jüpiter - Chiron sekstili (partil)
- Uranüs - Neptün sekstili (1 derecelik orb)
- Uranüs - Plüton üçgeni (3 derecelik orb)
- Merkür - Neptün üçgeni (5 derecelik orb)
- Mars - Neptün üçgeni (partil)
- Merkür - Mars üçgeni (5 derecelik orb)
- Merkür - Mars ve Neptün arasında büyük su üçgeni
- Güneş - MC noktası sekstili (2 derecelik orb)
Jenerasyon gezegenleri arasındaki uyumlu sekstil açılarının yeni bir döneme adım atılacağının işaretini vermesi dışında, dış baskıların ve bilhassa ekonomik yönlendirmeler sonucu tam bir köşeye sıkıştırılma operasyonuna kurban gideceğimiz ihtimallerini ön planda tutmamız gerekiyor. Mart ve Eylül aylarının kritik olaylara zemin hazırlaması, Mayıs sonuna doğru şok edici haberlerle sarsılmamız ve Haziran ayı ortalarından itibaren umut verici bazı gelişmelerle çok sevinemesek de, biraz olsun içimizin rahatlayacağı durumlar oluşabilir. Ülkenin bir tarafında kuraklık yaşanırken, diğer taraflarında anormal sel baskınları gündeme gelebilir. Depremden ziyade toprak kaymaları, sıvılaşma ve taşma gibi doğal felaketler bekleyebiliriz.
Şimdi bu olasılıkları daha belirgin hale getirebilmek için bu süreçte bizi bekleyen astrolojik fenomenler üzerinden öngörüler oluşturalım.
1 Kasım 2024 tarihinde Akrep burcunun 9.derecesinde bir yeniay meydana gelecek. Haritanın 4.evindeki Satürn Balık ve 8.evdeki Vertex noktasıyla etkileşimde olacak bu yeniay nedeniyle; kıtlık, ambargo, öngörülmeyen yahut göstere göstere gelen bir tehlikenin vuku bulmasıyla alakalı bir başlangıca işaret edebilir. Burada madenlerler, yeraltı kaynakları, petrol ve petrokimya tesisleriyle alakalı bir alacak-verecek meselesi gündeme gelebilir. Büyükşehirlerdeki suyla alakalı tüketim tedbirleri, yetersizlik, barajların tükenmesiyle ilgili haberler ve yine iklim değişikliği sebepli sorunların gündeme taşınması mümkündür. Casusluk, vatan hainliği vb suçlar nedeniyle tutuklu kişilerin salıverilmesiyle ilgili konular gündeme taşınabilir ancak tüm bu gündemde tutulan meseleler hedef şaşırtmak ve asıl gündemi halkın tepkilerinden uzaklaştırmak için kurgulanıyor olabilir. Suikast ve intihar vakalarında artış gözlemlenebilir.
16 Kasım 2024 tarihinde, Boğa burcunun 24.derecesinde bir dolunay meydana gelecektir. Haritanın tam 7.ev girişinde Uranüs kavuşumlu bu dolunay nedeniyle; dış ilişkilerde şok edici kırılmalar, uluslararası anlaşmazlıklar, savaş tehtidi, düşman olanın dost, dost görünenin düşmana dönüşmesi farkındalığı, beklenmeyen ateşkesler ve bilhassa ekonomik olarak çöküşe sebebiyet veren yol ayrımları gündeme gelebilir. Sınır komşularıyla süregelen ilişkilerde köprülerin yıkılması, iş ve ticaret ilişkilerinin askıya alınması ki bu durum 101.yaş döngüsünde Türkiye için çok kritik bir tarih olarak göze çarpmaktadır. Dahil olduğu ittifaklardan ayrışması, ayrı konulması ki Nato üyeliğinin sorgulanması olarak yorumlayabiliriz. Planlanan İran operasyonunu da bu ihtimale dahil edebiliriz. Nato güçleri tarafından tezgahlanan bir İran devrimi de olasılık dahilindedir.
1 Aralık 2024 tarihinde, Yay burcunun 10.derecesinde, Venüs kavuşumlu ve Satürn'e kare açı bağlantılı bir yeniay meydana gelecektir. Türkiye siyaseti, burada uluslararası bir baskı sonucu, özünde olmayan bir girişime kalkışacaktır. Sonu olmayan, menfaatlerine aykırı, geleneklerine ve inançlarına ters bir yapının dikte edilmesi anlamına gelebilir. Gayrimenkul, rezerv alan, yeraltı ve özkaynakların çok uluslu kurumların menfaatlerine açılması gibi aslında alışageldiğimiz ve karşı koymamızın pek de mümkün olamadığı sonuçlara iten bir nevi kapitülasyonlar döneminin başlangıcı olarak tanımlayabiliriz. Son günlerde telaffuz edilen "ya küçüleceğiz, yahut genişleyeceğiz"serzenişlerine karşılık gelebilecek bir girişimden söz edebiliriz.
15 Aralık 2024 tarihinde İkizler burcunun 23.derecesinde, haritanın 7.evinde Jüpiter kavuşumlu, Ay ve Neptün'e kare açılar, Merkür ile hizmet açısı kuran bir dolunay meydana gelecektir. İttifakta olunan veya bu izlenimi uyandıran bir devletle/yapıyla yolları ayırma olasılığı gözüküyor. Bunun sebebi de diğer ittifakla olan zorunluluklar diye özetleyebiliriz. Örneğin Nato müttefiklerinin cazibesi ve baskısıyla, karşıt ittifaktan uzaklaşmak ki Rusya'nın başı çektiği odak mümkünmüş gibi gözüküyor. Açıkçası para ve menfaat ne taraftaysa oraya meyletmek, dün dündür bugün bugündür anlayışının devamına yönelmek, bir bakıma pinpon topu gibi bir oraya, bir öbür tarafa meyletmek sonucunda gelinen noktayı hep birlikte göreceğiz.
31 Aralık 2024'te, yılın son günü oluşacak yeniay, Oğlak burcunun 9.derecesinde meydana gelecek. Burda bir taviz söz konusudur. Muhtemelen uluslararası bir para fonu veya yönetiminin boyunduruğunda alınacak ekonomik kararlar son derece pragmatik olarak halka intikal ettirilecektir. Burada yeni vergiler, zamlar ve bununla birlikte ülke yönetimindeki kadroların liyakat derecesine bakmazsızın lağvedilmesi sözkonusu olabilir. o güne dek City of London direktifleriyle ilerleyen para politakalarının artık IMF gibi kurumların yönetimlerine geçirilmesi olasılık dahilindedir.
14 Ocak 2025'te Yengeç burcunun 23.derecesinde güçlü ve kritik bir dolunay meydana gelecektir. Mars kavuşumlu, Merkür ve yükselen derecesine uyumlu, Plüton'a karşıt ve haritanın 8.evinin sonunda oluşacak bu dolunay ciddi bir kırılım noktası oluşturacaktır. Burada ohal veya sıkıyönetim gibi olağanüstü bir durum sözkonusu olabilir. Savaş hali, ekonomik çöküş, moratoryum gibi haller de olasılık dahilindedir. Bu durum aslında alınması gereken en optimal karar olarak öne çıkmaktadır. Çünkü burada verilecek kararlar her neyse 101.yaş haritasındaki büyük su üçgeninin bir köşesini oluşturmaktadır. Milli birlik ve savunmayla bağlantısı olduğu gibi ülkenin ekonomik ve fiziksel bekasını da korumaya yönelik bir fenomendir. Bu bir kriz anıdır ve artık uygulanacak ikinci bir alternatif gözükmemektedir. Ayrıca bu tarihte transit Mars da retro pozisyonda olacağından ötürü, geçmişte verilmiş hatalı kararlardan ötürü yaşanmış kayıpların ışığında, yeni bir hamleye girişilmemesi üzerine uyarılar vermektedir. 19 Şubat 2001 tarihinde meydana gelen anayasa kitapçığı krizine gönderme yapan bir meseleden söz edebilmemiz mümkündür.
20 Ocak tarihinde, ekonomik bir dönüşüm ihtimali yüksektir. Ekonomik süreçte bir önceki yöntemin değerlendirmesi, işlerliğinin mümkünatı veya sonuçlarının irdelenmesi yapılacaktır. Burada gerekiyorsa faiz düşürülecek veya enflasyonla mücadelede daha etkin ve gerçekçi yöntemlerin ele alınmasına çalışılacaktır. Dolayısıyla 20-21 Ocak tarihleri, iktisadi dönüşümle sonuçlanacak durumların tahil edilmesi ve ilerdeki yol haritasının belirlenmesi açısından önemlidir. Yatırımlar, sübvanse edilmesi gereken tarım sektörü, besin zinciri ve ekonomideki döngüyü tamamlayıcı akademik düzeydeki kuramların düzeyinde ilerlemek tercih sebebi olacaktır. Burada muhtemelen uluslararası bir fon yönetiminin baskıları söz konusu olacaktır.
29 Ocak 2025 tarihinde Kova burcunun 9.derecesinde bir yeniay oluşacaktır. Komşu ülkelerle normalleşme, yeni eğitim normlarının geliştirilmesi, her türlü görsel ve sosya medya ortamlarında, iletişim, ulaştırma ve tüm iletim kanallarında belirli yönetmeliklerin uygulanması üzerine yeni yasa ve kuramların belirlenmesi gündeme gelebilir. Sansür uygulanabilir. Milli eğitim yönetiminde değişiklikler yapılabilir. Bu yeniay ile birlikte Ay düğümleri burç aksını değiştirecektir.
12 Şubat 2025 tarihinde Aslan burcunun 24.derecesinde, haritanın 9.evinde bir dolunay gerçekleşecektir. Hukuki ve siyasi bir deprem etkisine şimdiden hazırlıklı olmalıyız. Merkür ve Uranüs arasındaki karşıtlığa t-kare oluşturacak olan bu dolunay, uluslararası bir krizin de habercisi niteliğindedir. Uluslararası ticarette ambargo yiyebiliriz. Burada yine anayasanın değiştirilmesi ve can alıcı maddelerdeki ibareler üzerinden büyük tartışmalar gündeme gelebilir. Hukuk, adalet, anayasa, uluslararası ticaret ve dolaşım, pasaport/vize/yolculuk özgürlüğü üzerinde tedbirler getirilebilir. Ünlü ve topluma malolmuş karakterlerin kaybı, yargılanması, baskılanması ve enteresan ifşaatlerle karşılaşabiliriz.
28 Şubat 2025 tarihinde Balık burcunun 9.derecesinde, Satürn ile kavuşumlu bir yeniay gerçekleşecektir. Çalışmanın başında değindiğim sel ve kuraklığın aynı zaman aralığında gerçekleşmesi gibi beyin yakan durumların başlangıcıdır. Burada muhalefet partilerinin kendilerine çeki düzen vermesi, başlarındaki liderlerin değiştirilmesi, yeni muhalif oluşumların daha çok gündeme gelmesinden söz edebiliriz ve malesef toprak kaymaları, seller ve yer sarsıntılarının gündeme gelmesi bu yeniay dönemine denk gelebilir. Olasılıkları sıralıyorum, olacak demiyorum. Dolayısıyla olumsuz varsayımlar üzerinden korku sarmalına girmemeye özen gösterelim. Tıpkı 28 yıl önceki siyasi fenomene adeta atıf yaparcasına, yine bir siyaset-derin devlet-kadim devlet-devlet aklı vs vs unsurların birbirleriyle hesaplaştığı bir başlangıç olarak bu tarihi değerlendirebiliriz. Ancak kimin kime kalkışacağı, kimi darbeleyeceği veya kimlerin bu durumlardan nemalanacağını öngöremiyorum; malum, bilimum mafyözlüklerin yaşandığı bir ülkenin vatandaşlarıyız, kimin eli kimin cebinde olur; kestirmesi zor...
3 Mart tarihinde umut kırıcı, hüsran duygusu uyandıran toplumsal bir haberle sarsılabiliriz. Ünlü ve popüler birisinin hastalık haberi veya hastalığı devam eden birisinin kaybı söz konusu olabilir. Psikolojik olarak düşük olabiliriz. İntihar vakalarında artış yaşanabilir. Kolektif olarak umut bağladığımız bir meselede engeller ve iptaller hayal kırıklıklarına neden olabilir.
14 Mart 2025 tarihinde, yılın ilk Ay tutulması Başak burcunun 23.derecesinde gerçekleşecek. Aksiyon başlıyor diyebiliriz. Jüpiter ve Venüs'e t-kare oluşturacak bu tutulma, Türkiye'nin 10.evinde ve haritanın Ay'ına 7 derece mesafede oluşuyor. Hükümet, yönetim, otorite veya adına ne koyarsanız koyun, ağır bir sonuçla karşılaşabilir. Hükümet değiştirilebilir. Bunu kim yapacak diye sorgulayabilirsiniz ama böyle bin fraksiyona ayrılmış bir ülkede her şey mümkün gözükmüyor mu sizce? Türkiye'nin kurulum haritasında da 23.derece Başak 4.eve düşüyor. Köşe evlere düşen tutulmaların derin kadersel etkiler olduğunu daha önce defalarca hatırlatmışım. Türkiye tarihineki kalkışma/ihtilal/müdahale/muhtıra vesaire gibi durumların da hep Balık-Başak aksı bağlantılı olduğunu ekleyeyim. 18 Eylül 2024 tarihinde başlayan parçalı Ay tutulmasıyla dinamitin fitili ateşlenmiş oldu. Sağlık sektöründe somut dönüşümler ve kıtlık bilinciyle sınanma durumu da bu tutulmada yüzleşeceğimiz etkilerden olacaktır.
18 Mart tarihinde siyasi istikrarsızlık, çöküş, bozulma ve dağılma unsurları belirginleşecektir. Sahtekarlık ya da yolsuzluklar ifşa olabilir. Heyelanlar, deniz afetleri, baraj taşmaları, gelgit dalgaları, tsunamiler, gaz kaçakları, bulaşma yahut salgın hastalıklar gündeme gelebilir. Geçtiğimiz yıl 13 Şubat'ta gerçekleşen İliç maden kazasının haritasındaki Venüs-Neptün etkileşimine atıf yapmayı gerektiren bir gökyüzü mevcuttur.
29 Mart 2025'te, 2023 yaz ortasından 29 Ocak 2025' kadar Koç-Terazi aksında süregelen tutulmaların sonuncusu, yeniay fazında, Koç burcunun 9.derecesinde parçalı Güneş tutulması olarak deneyimlenecektir. 20 Nisan 2023'te bir benzeri yaşanan bu tutulma, haritanın tam 5.ev girişinde meydana gelecektir. Eğlence sektörü, turizm ve borsa bu tutulmada gündeme oturacaktır. Çocuklar ve çocuk haklarıyla ilgili bir durum da yaşanabilir. Akıllara kaçırılan çocuklar, yenidoğan çetesi ve son bir yıldır çocuklar üzerinden kurgulanan iğrençlikler geliyor. Yine bu konuda bir bomba getirilip kamuoyunun önüne bırakılır. Güneş tutulması olması yeni bir yapının sisteme alınması olarak bakmalıyız. Yani Ay tutulmasına göre nispeten daha olumlu sonuçlar alabiliriz.
10 Nisan'da yine çocuklarla ilgili üzücü haberlerle sarsılabiliriz. Sahne dünyasından birinin kalp krizinden ötürü beklenmedik kaybı da gündeme oturabilir.
13 Nisan 2025'teki Terazi dolunayı, haritanın 11.ev alanında 23.derecede meydana gelecektir. Kurumsal ve kolektif alanda büyük ibreti alem bir hesaplaşma, yargılanma ve adaletin tesis edilmesiyle bağlantılı bir kapanış yaşanacaktır. Adaletin tecelli etmesi olarak yorumlayabilirsiniz. Haritanın 5.evindeki Chiron ile karşıt, yani Güneş'in Chiron ile kavuşup Ay ile karşılaştığı bu durumda, cidden içimize su serpilecek bir neticeyle karşılaşabiliriz. Bir kamu kurumunun lağvedilmesi, dernek kapatılması ve benzeri bir durumla da yüzleşebiliriz. Hayır işleri yaptığı görüntüsü altında bambaşka rezilliklere imza atan kişi ve kurumların da ifşası beklenebilir.
27 Nisan 2025'te Boğa burcunun 7.derecesinde, haritanın 6.ev alanında ve Güneş'e tam karşıt bir yeniay oluşuyor. Çalışma hayatında yeni düzenlemeler beklenebilir. O dönemde hala bir yönetim kabinesi varsa, değişiklikler yapılabilir. Sorunlu bir kurumun yapısı değiştirilebilir. Sigorta, vergi ve maliye alanlarında yeni yönetmelikler belirlenebilir. 101.yılın önemli aşamalarından biri olacağını düşünüyorum. Askeriyede ve sağlık sektöründe de yeni bir yapılanmanın varlığından söz edebiliriz. Odak noktası anayasa olan bir zamanda, anayasa değişikliği de gündeme gelebilir.
12 Mayıs 2025 tarihinde Akrep burcunun 22.derecesinde bir dolunay meydana gelecek. Tam haritanın yükselenindeki Merkür'e denk düşen bu dolunayın da kritik değeri yüksek olacaktır. Burada gizli bir strateji ortaya çıkabilir. Planlanan bir terör olayı tespit edilip son anda önlenebilir. Yasadışı bir çete çökertilebilir. Derin devlet, karanlık devlet, kadim devlet, devlet aklı vesaire gibi hikayelerde büyük ifşaatlerle karşılaşabiliriz. Paramiliter yapılar ifşa olabilir. İşin içinde karanlık ve mafyöz yapıların olduğu ve savunma alanında iş yaptığı düşünülen kişiler ve kurumlar açığa çıkabilir. Kirli çamaşırlar ortalığa dökülebilir. Bu da önemli bir tarih olarak öne çıkacaktır.
18 Mayıs kritik bir tarihtir. Burada dış kaynaklı bir terör olayı gündeme gelebilir. Mafya ve casus hesaplaşmasını, adeta 1 Ocak 2017 tarihinde gerçekleşen Reina saldırısı gibi bir olayı andıran bir hareket oluşabilir. 19 Mayıs kutlamalarına gölge düşürebilir. Devletin bildiği, göz önünde ve kontrolünde tuttuğunu sandığı bir hücre açığa çıkabilir. Bu tarih hem Uranüs-Algol kavuşumuna denk geldiği için, yine o korkunç "kafa kesme/koparma"mizansenlerinden birine atıf yapılabilir.
27 Mayıs 2025 tarihinde İkizler burcunun 6.derecesinde bir yeniay meydana gelecektir. Husumetli olunan bir devletle normalleşme süreci başlayabilir. Keza ticaret anlaşmaları için de uygun bir süreçtir.
11 Haziran 2025 tarihinde, bu sefer Yay burcunun 11.derecesinde, haritanın birinci ev alanında Venüs kavuşumlu bir dolunay meydana gelecektir. Güneş'in Jüpiter ile birlikte, Ay'ın ise Venüs ile kavuşumda olup karşıt konumda olacağı bu dolunay da yılın kritik görünümlerinden biri olacaktır. Burada ekonomik fırsatlar ve getiriler için siyasi tandansı, hukuk sistemini ve adaleti olması gereken koşullara eriştirmek için girişimler yapılabilir. Tasarlanan af gerçekleştirilebilir yahut uzun süredir içerde tutulan gazeteci, fikir suçlusu yahut suçu kanıtlanmadan özgürlüğü kısıtlanan kişilerin tahliye olabileceği ihtimali mümkündür. Her tercih bir vazgeçiştir söylemi bu dolunay için geliştirilecek en belirgin örnektir. Topluma malolmuş bir kadın figürün üzücü bir haberiyle sarsılabiliriz. Toplumsal bir aydınlanma ve bilgilenme sözkonusu olabilir.
12 Haziran tarihinde medyatik bir ifşa ve yine çok konuşan ve kendini çok gösteren bir göz önündeki karakterin linçlendiğine şahit olabiliriz.
25 Haziran 2025'te Yengeç burcunun 4.derecesinde haritanın 8.evinde bir yeniay meydana gelecek. Ay düğümlerine tam t-kare oluşturacak bu yeniayda mali bir yaptırım yahut kemer sıkma politikası uygulanmaya başlayabilir. Bu bir nevi, küresel kurumlar tarafından hükümete dikte edilen ekonomik tedbir ve kurallara işaret ediyor olabilir. Bu yeniayda yine husumetli olduğumuz bir devletle yakınlaşma, normalleşme vs gibi bir durum gündeme gelebilir.
10 Temmuz 2025 tarihinde Oğlak burcunun 18.derecesinde, haritanın 2.ev alanında bir dolunay gerçekleşecek. Para çıkışı, iflaslar, kemer sıkma politikası ve beklentinin ötesinde gerçekleşmiş enflasyon göstergeleri vesaire halinde devam eden bir ekonomik krizin derinleştiği dönemler devam ediyor olacaktır. İşin kötüsü bu yaz turizm getirilerine de pek umut bağlanmayacak gibi gözüküyor. Bu dolunay, haritanın 5.ev alanındaki Chiron ile kare açıda bulunuyor. Turizm ve rekreasyonun gelişebilmesi ve mali getiri sağlayabilmesi için para harcayacak turist gereklidir ama bu yaz buna pek imkan yok gibi gözüküyor.
20 Temmuz tarihi de oldukça kritik ve infiale sebebiyet verecek çıkışların olabileceği bir tarihtir. Burada yine bir çatışma, tahrik, organize suç ihtimali yüksektir.
24 Temmuz'da Aslan burcunun 2.derecesinde bir yeniay oluşacaktır. Bu olumlu bir girişime işaret ediyor. Süreci ve krizi doğru ve akıllıca yönetmekle alakalı bir süreç başlıyor olacaktır. Ay düğümlerine uyumlu açı kalıpları kuran bu yeniayda atılacak adımlar hem kalıcı, hem de faydalı olacaktır. Burada uluslararası bir ticaret bağlantısı kurulabilir. Yeni bir siyasi oluşum veya parti ortaya çıkabilir. Aynı bakış açısına sahip muhalifler ittifak yapabilir.
9 Ağustos 2025 tarihinde Kova burcunun 16.derecesinde bir dolunay meydana gelecek. Haritanın 3.evinde açısız bir dolunay, medya ve iletişim alanında bir ifşa ile karşılaşabiliriz. Yine tatsız karayolu haberleri, akıl almaz kazalarla şoke olabiliriz. Global bağlantısı olan otomotiv şirketlerinin iflası nedeniyle sektörde işsizlik ve daralma meydana gelebilir.
23 Ağustos 2025'te Başak burcunun ilk yeniayı meydana geliyor olacak. Bu yıl Başak burcunun başında ve sonunda iki yeniay fazı gerçekleşiyor. İlki yeniay, ikinicisi ise Güneş tutulması olarak gerçekleşecektir. 23 Ağustos'ta temeli atılacak veya işareti verilecek koşullar, Güneş tutulmasının olacağı 21 Eylül tarihindeki Güneş tutulmasında işler hale getirilecektir. Yönetim ve mevcut hükümet için kritik bir aylık süreç sözkonusudur. 1980 yılındaki Eylül ayına atıf yapmak istemem ama 23 Ağustos'ta başlayıp 7 Eylül 2025'teki tam Ay tutulması sonrası durumun toparlanması için 21 Eylül 2025'te Başak burcunun anaretik derecesinde gerçekleşecek parçalı Güneş tutulması ile önlemler alınacaktır. Bu bir aylık süreç planla-dağıt-toparla şeklinde ilerleyecektir. Gerek 2025'in, gerekse Türkiye Cumhuriyeti'nin 101.yılının en kritik dönemlerinden biri olan Eylül 2025 için olasılıkların ülke yönetimiyle ve vatan bütünlüğüyle ilintili olacağını söyleyip devam etmeyi tercih ediyorum.
7 Ekim 2025'te Koç burcunun 14.derecesinde gerçekleşecek dolunayın olumlu ve keyif veren getirileri olacaktır. Bir sanatçımızın başarısı ile gururlanacağız gibi gözüküyor. Ayrıca burada bilhassa gençlere umut vaadeden bir gelişme söz konusu olacaktır. Burada bir milli spor müsabakasında alınacak bir başarı ihtimali de mümkündür.
102.yılın başlamasına günler kala, yılın son yeniayı 21 Ekim 2025 tarihinde Terazi burcunun 28.derecesinde meydana gelecektir. 13 Nisan'da gerçekleşen Terazi dolunayındaki benzer temalar üzerine toplumsal ve kurumsal bir yeniden yapılanma ile hukuki düzenlemeler (belki yine anayasa üzerinde ayarlarlar çekilerek) şeklinde geliştirilme ihtimalleri görülmektedir. İyice çığrından çıkmış olan yakın geçmişteki hukuki kuralların en azından fabrika ayarlarına dönmesi bazı kesimleri rahatsız etse de niyeti ortaya koymak bile önem arz edecektir. İstanbul sözleşmesi gibi halka malolmuş yaptırımlar ve bildirgeler tekrardan işler hale getirilebilir. Hukuk ve kamusal kurumların çarklarının dengeli dönebilmesi için olumlu bir tarih olarak görülmelidir.
29 Ekim 2024 tarihinde hazırladığım bu çalışma vesilesiyle, cumhuriyetimizin 101.kuruluş yıldönümünün vatana ve millete hayırlı olmasını diler, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü minnetle anmak isterim.