2 Eylül 2012 Pazar

Öfke Kontrolü Özgürlüğüne Sahipsiniz...

Kişiliğimizin şekillendiği yaşlarda, gerek çevresel faktörler, gerekse edindiğimiz huylar neticesinde munis veya agresif karakterli bireyler olabilme seçeneğine erişiriz. Zaman içerisinde, davranış boyutunda deneyimlediğimiz anılar, travmalar, tıkanıklıklar ve gelişmeler bizi çok basit olaylara verdiğimiz tepkilerde bile öfkeli hale getirebilir.

Öfke, bireyin kontrolü altına alamadığı veya erişemediği deneyimlere karşı geliştirdiği bir ataktan ibarettir. Zaman zaman fizyolojiyi aksatabilen, tansiyon ve kalp sorunlarına bile neden olabilen davranış şeklidir. Birey, eğer ki çevresindeki insanları kırıp dökmediyse, ani çıkışlarını ve yıkıcı tepkilerini tolere edebilen bir sosyal alanı kalabilmişse, muhtemel uyarıları zaten alabilme durumundadır. Ancak öfke atakları, bireyin daha sonra pişmanlık duyabileceği seviyelere tırmandıysa, ataklar geçtikten sonra sosyal çevresine sunduğu özürlerin yoğunluğu arttıysa, mutlak bir öfke sıkıntısı içerisindedir ve bunun giderilmesi gerekmektedir. Tedavi demiyorum. Çünkü davranışsal seçimler veya olumsuz yönelimleri kişisel gelişimde "hastalık" olarak kabul edemiyoruz...Dolayısıyla hastalık olmayan bir kavram tedaviye ihtiyaç duymaz.

Bireyin öfke hissine neden olan reaksiyonu genelde kendisiyle değil, yakın veya uzak çevresiyle ilgilidir. Kendinde bu tarz bir davranışa neden olabilecek sebepleri mutlaka üçüncü şahıslara yükler. Öfkeli insan dünyayı değiştirmeye çalışır ama dünya onu umursamaz çoğunlukla... Bu nedenle öfke ataklarına sahip olduğun düşünen bireyin "kendini değiştirmesi" kaçınılmazdır.

Büyük şehirlerde yaşayan ve çok farklı davranış ve inanç boyutundan insanın bir arada ortak yaşaması çağımızın olumsuz mecburiyetlerinden biridir. Öfke ataklarına neden olan başlıca sebep, bireylerin birbirlerinin sınırlarına ve kurallarna saygı gösterememesinden kaynaklanmaktadır. Bir de farklı pencereden bakıp şu soruları sorabiliriz :

  • "Siz, birey olarak kendi kural ve sınırlarınıza saygı duyuyor musunuz?" 
  • "Donanımlı, kendine has zevk ve seçimleri olan birisi olarak, diğerlerinin kuralları ve sınırları olabildiğinin bilincinde misiniz?

...

Sinirli veya agresif dediğimiz sıfatlar davranış boyutunda incelenir. Davranış boyutunda bireyin kendine sorması gereken soru "nasıl davranıyorum" olmalıdır. Öfke nöbetleri geldiği sırada odaklandığı konu ve tam bu safhada bakış açısını saptırabilecek sebep ne olmalıdır? Tıpkı öfke gibi olumsuz bir davranışı mevcutken, kişiliğine özel çok daha olumlu ve kendini değerli hissettiği başka bir sıfatı da mutlaka vardır ve öfke fenomeni ile yer değiştirebilmesi de mümkündür.

Öfke kontrolü, bireyin tercihlerinden biridir ve özel bir değişim gerektirir. Her değişimde olduğu gibi, bireyin bedel ödemesi zorunludur. Bedel ödemek te rahatsızlık yaratır. Bu değişim için birkaç NLP metodu bulunmakta ve bireyin gelişimi, geçmişi ve yaşam tarzına uyumlu olarak bu metotların uygulanması sağlanabilmektedir. Öfke yoğunluğunun dağılması sırasındaki tepkiler, hezeyanlar ve pişmanlık hissi bu bahsettiğim "rahatsızlık" hissini açıklayabilmektedir.

Sizin de hayatınızın akışında önüne geçemediğiniz öfkeleriniz varsa ve sosyal çevrenize bunu yansıtmaktan, kalp kırmaktan veya pişmanlık yaşamaktan vazgeçmek istiyorsanız değişim zamanınız gelmiştir. Dilerseniz bu değişimi birlikte deneyimleyebilir, öfkeyi hayatımızdan çıkartabiliriz. Bunun neticesinde özgürleşme hissine erişebilmeniz kaçınılmazdır.